 |
T.C
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/3354
K: 2004/4175
T: 12.4.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
• KOŞULLU BAĞIŞ HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL
İçtihat Özeti: Her ne kadar bağış aktinin koşula bağlanması halinde koşulun ne olduğunun resmi sözleşmeye yansıtılması gerekli ise de, tarafların gerçek iradelerini ortaya koyan ve koşullu bağış olgusunu saptayan resmi yazışmalar ve idari kararların hukuki sonuç doğurmayacağı söylenemeyeceği gibi bahse konu bu belgelerin resmi akitten ayrık tutulması da düşünülemez.
(Y.HGK. Kararı - 18.1.1987 tarih ve 1986/1-200 E., 1987/109 K.s.)
(Y. 11. HD. Kararı - 23.10.1973 tarih ve 1739/3826 s.)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı K .............. Belediyesi, ilçede üç yıl içinde şube açılması koşuluyla, 7 parsel sayılı taşınmazı bedelsiz olarak davalı T Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne temlik ettiklerini, on yıl geçmesine rağmen şubenin açılmadığını ileri sürüp iptal tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, çekişmeli taşınmazın kuruma bağış suretiyle temlik edilmediğini, temlik aktinde herhangi bir kayıt da bulunmadığını, ilçede şube açmanın karlı olmadığını ve taşınmaza hububat depoladıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın temlik akdinin herhangi bir kayıt konulmadar satış suretiyle yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakimi'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, koşullu bağış hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın temlikinin satış aktiyle gerçekleştiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere; özellikle çekişme konusu taşınmaza ait çap kaydı ile temlikin dayanağını oluşturan tasarruf belgesine (akit Tablosuna) göre, taşınmazın kayden davacı belediyeye ait iken satış suretiyle mülkiyetinin davalı idareye geçtiği, böylece dava tarihi itibariyle davalı
T ....... Mahsulleri Ofisinin taşınmazın kayden maliki olduğu ayrıca temlikin 10.2.1993 tarih ve 2 sayılı Belediye Meclis Kararı ile buna bağlı 28.9.1993 gün ve 209 sayılı belediye encümen kararına dayandığı sabittir.
Ancak, anılan encümen kararında aynen " ....... mülkiyeti belediyemize ait 20.487.87 rrı2 yüzölçümündeki 187 ada 7 parsel sayılı taşınmazın belediye meclis kararı gereğince -1- TL. bedelle tapusunun T Mahsulleri Ofisine devrinin yapılmasına 3 yıl içerisinde ofisin yapılmaması halinde tapusunun belediyemize devredilmesine dair tapuya şerh konulmasına..." denilmiş;
T ........ Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünce K ....... .M.O Bölge Müdürlüğüne hitaben yazılan 3.5.1993 tarih ve 346 tarihli ve konusu hibe edilecek arazi yazan yazıda "....... belediyece 1- TL. bedelle ofisimize devredilece karsanın devrinin yönetim kurulunca uygun görüldüğü"...... ifade edilmiştir.
Öncelikle, akitte öngörülen satış bedeli dikkate alındığında resmi akitte satış denilmiş olmasına karşın çekişmeli taşınmazın temlikindeki gerçek amacın bağış olduğu tartışılmayacak kadar açıktır. Öte yandan, bağış aktinin koşula bağlanması halinde koşulun ne olduğunun resmi sözleşmeye yansıtılmasının gerekli bulunduğu, aksi halde bağışın koşulsuz yapıldığının kabul edileceği kuşkusuzdur.
Ne var ki, resmi sözleşmede yer almamakla ve sözleşme eki olmamakla birlikte mülkiyetin naklinin dayanağını teşkil eden idari karar veya sair belgelerden temlikin koşula bağlandığı anlaşılabiliyorsa bu olgulara değer verilmesi de zorunludur.
Somut olayda; temlikin dayanağını teşkil eden encümen kararında çekişmeli taşınmazın beldenin ihtiyacını gidermek amacıyla taşınmazda 3 yıl içinde T.M.O. binası yapılması ve ekibiyle birlikte faaliyete geçirilmesi koşulu açıkça vurgulanmıştır.
Bu hususun her nasılsa tapuya geçmediği anlaşılmaktadır. Öyleyse, tarafların gerçek iradelerini ortaya koyan ve koşullu bağış olgusunu saptayan resmi yazışmalar ve idari kararların hukuki sonuç doğurmayacağı söylenemeyeceği gibi bahse konu bu belgelerin resmi akitten ayrık tutulması da düşünülemez. Gerek öğreti ve gerekse kararlılık kazanılan yargısal uygulamalar da bu yöndedir (H.G.K. 18.1.1987 gün, 1986/1-200 esas, 1987/109 karar; 11. Hukuk Dairesi 23.10.1973 gün 1739/3826 sayılı kararlar).
Çekişme konusu taşınmaz 1.10.1993 tarihinde temlik edilmiş, 3 yıllık süre öngörülmesine rağmen dava tarihine kadar 10 yılın üzerinde bir süre
geçtiği halde nedensiz olarak bağışın koşulu ifa edilmemiştir. Bu olgu davalı vekilinin tutanağa yansıyan beyanı ve ayrıca T.M.Ofisi Genel Müdürlüğü
nün K ..... Kaymakamlığına yazdığı 17.6.2003 tarihli yazı ile de sabittir.
Hal böyle olunca, iddianın subut bulduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı belediyenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.4.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.