 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2003/8375
K: 2003/10305
T: 07.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, 5 parselde kayıtlı 6 nolu bağımsız bölümün miras bırakanları Mustafa Ç...'a ait iken murisin bu taşınmazı kendilerinden mal kaçırma amacıyla davalılara satış şeklinde temlik ettiğini; işlemin muvazaalı olduğunu belirtip,taşınmaz tapusunun iptaliyle payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar,davanın reddini savunmuşlardır
Mahkemece,davacıların davalarını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacılar tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 7.10.2003 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili avukat M.Orhan E... ile temyiz edilen Veysel Ç... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyizdilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen
vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi N.Semra Soydaş tarafından düzenlenen rapor okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden toplanan delillerden,davacıların kök miras bırakanı Mustafa'nın kayden maliki bulunduğu çekişmeli 5 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümü 21.7.1997 tarihli akitle 1/2 şer paylarla davalılara satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Sözü edilen temlikin bedelsiz olduğu davalıların dolaylı beyanlarından anlaşılmaktadır.Her ne kadar davalı Veysel,çekişmeli bağımsız bölümün kooperatif hissesi karşılığı miras bırakan adına. tescil edildiğini; aslında kooperatif üyesinin miras bırakan babası değil, kendisi olduğunu ve kooperatif aidatlarını kendisinin ödediğini ileri sürmüş se de kayden ve belge ile doğrulanmayan bu savunmaya geçerlilik tanıma olanağı yoktur.
Hal böyle olunca,tapuda satış biçiminde yapılan temlikin bedelsiz ve muvazaalı olduğu anlaşılmakla,davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle reddedilmiş olması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 4.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 275.000.000 TL. duruşma Avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.