 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2003/7603
K:.2003/9872
T: 30.9.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MURİS MUVAZAASI HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALI VE TESCİL
İçtihat Özeti: Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, murisin kendi murisinden gelen nizalı tapu kayıtlarındaki paylarını satış vaadi sözleşmesi ile davalı kardeşine sattığı, bilahare kesinleşen kadastro tespiti ile anılan payların 3402 sayılı Kanunun 13/son maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle davalı adına tesbit ve tescil edildiği, olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
(818 s. BK. m. 18)
(3402 s. Kadastro K.m. 18)
(YİBK., 1.4;1974 tarih ve 1/2 s.)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları Mahmure'nin mirastan mal kaçırmak amacıyla, çekişmeli taşınmazları noter satış vaadi .sözleşmesi ile davalıya temlik ettiğini, kadastro sırasında murislerine ait payların. davalı adına tespit ve tescil edildiğini, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürüp, iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davacıların murisin kardeşi olduğunu, eşinden ayrılınca birlikte yaşadıklarını; muvazaanın söz konusu olmadığını bildirmiş, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar iddiası sabit görülerek 12.8.2001 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen paylar oranında iptal ve tescile karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde te my iz edilmiş olmakla tetkik hakimi'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden miras bırakan Mahmure'nin kendi murisinden, gelen 1937/217-215-216-214-213-212-211 ve 210 sıra nolu tapu kayıtlarındaki paylarını 20.2.1984 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak davalı kardeşine satışını vaadettiği 8.10.1989 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti ile anılan payların 3402 sayılı Yasanın 13/Son maddesi hükmüde gözetilmek suretiyle davalıadına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır;
Kadastro teknisyesi huzurunda tescile dair verilen beyanların ve özellikle 3402 sayılı Yasanın 13/son maddesi hükmünce yapılan tescillerin akitteki şekil unsurunu tamamladığı 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay Inançları Birleştirme Kararında öngörülen irade beyan arasındaki çelişkinin bu işlemle giderildiği dolayısıyla olayda anılan İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.9.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.