 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2003/4325
K: 2003/5500
T: 7.5.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPULU TAŞINMAZ
MÜLKİYETİN NAKLİ
İYİNİYETLI KAZANIMIN KORUNMASI
İçtihat Özeti: Tapulu taşınmaz mülkiyetinin nakli için tapuda resmi senet düzenlenmesi yeterli olmayıp, tescil işleminin yapılması zorunludur. Taşınmazı sicile güvenerek iyiniyetle iktisap eden kişinin kazanımı korunur. Sicile güvenen kişinin sicilin dayanağını oluşturan kayıt ve belgeleri inceleme yükümlülüğü yoktur.
(4721 s. MK. m. 3, 705,1022/1,1021/1,1023)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 696 parsel sayılı taşınmazda davalı Hamdi'nin
5/840 hissesi bulunduğunu, bu hisseyi kendisine tapuda sattığını ve resmi senet düzenlendiğini ancak işlemin sicile yansıtılmadığını, bunu fark eden davalının, söz konusu hisseyi bu kez diğer davalı kooperatife satarak devettiğlni, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek iptali ile adına tesciliniılstemiştir.
Davalı kooperatif, satın almanın iyiniyetle yapıldı~ını, taşınmaz üzerıne binalarını inşa ettiklerini, zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar da davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı tarafından akit tablosunun da incelenmesi gerektiği; dolayısıyla iyi niyetten söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı kooperatifçe süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, dava konusu 696 parsel sayılı taşınmazdaki 5/840 payı tapuda resmi şekilde düzenlenen satın alma sözleşmesiyle satın almasına rağmen işlemin sicile (kütüğe) kaydedilmediğini, sonradan bu payın davalıya satılarak kayden devredildiğini ileri sürerek iptal ve tescil istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tapuda. düzenlenen 25.12.1985 gün ve 7190 yevmiye nolu resmi senetle davaya konu 5/840 payın, kayıt maliki Hamdi'nin vekili aracılığı ile davacı Oktay'a satıldığıı ancak satış işleminin tapu kütüğüne tescil edilmediği; daha sonra aynı payın 18.11.1987 gün ve 7599 yevmiye nolu resmi sözleşme ile diğer davalı yapı kooperatifine kayden temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur" (MK. m. 705). Tescilden önce mülkiyetin hangi hallerde kazanılacağı sözü edilen maddenin ikinci fıkras)nda gösterilmiştir.
Öte yandan, "Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır" (MK. m. 1022/1). "Kurulması kanunen tescile tabiayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz" (MK. m. 1 021/1). Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya ortadan kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle bir hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz. Mülkiyetin nakledildiğinden sözedilemez. Belirtilen yasal düzenlemetere göre, davaya konu olayda, mülkiyetin nakline ilişkin işlemin "tasarruf" aşamasında kaldığı, intikali sağlayan tescilin yapılmadığı gözetildiğinde, çekişmeli pay mülkiyetinin davacıya geçtiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Diğer taraftan "tapu kütüğündekı tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan kişinin bu kazanımı korunur" (MK. m. 1023). Yasada öngörülen ve dayanağını Medeni Kanunun 3. maddesinden alan iyiniyetin aynı zamanda bu iddiada bulunana bir özen ve)tina borcu yüklediği de kuşkusuzdur. Ancak, bu özenin ve dikkatin sicile yönelik olması gerektiği tartışmasızdır. Sicile güvenen kişinin, sicilin dayanağını oluşturan kayıt,ve belgeleri inceleme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple davalı kooperatife akit tablosun'u inceleme mükellefiyeti,yüklenemez.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere kabulü yönünde hüküm kurulması yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASıNA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.5.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|