 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2003/3294
K: 2003/5116
T: 29.4.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPU İPTALİ VE TESCİL
- MURİS MUVAZAASI
- TENKİS
İçtihat Özeti: Muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği ile tenkis isteğinin kademeli olarak ileri sürülmesi mümkündür. Ancak, isteklerden biri hakkında açılan davanın kabu/le sonuçlanıp kesinleşmesi halinde, davacı ileri sürdüğühukuki sebepler yönünden tercihini o yolda kullanmış ve iradesi, kesinleşen kararla geçerlilik kazanmış sayılır. Bundan sonra, öteki hukuki sebepten bahisle istekte bulunmasına ve karar verilmesine olanak yoktur.
(818 s. BK. m. 18)
(YİBK., 22.5.1987 tarih ve 1986/4-1987/5 s.)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, 261 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davalıya murisleri Hüseyin tarafından danışıklı olarak temlik edildiğini ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescil istemişlerdir.
Davalı, yanlar arasında daha önce aynı yerle ilgili olarak görülen tenkis davasının kabulle neticelendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmiştir.
Karar,davalı vekili tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, Borçlar Yasasının 18. maddesinden kaynaklanan muris muvazaasıhukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak miras bırakanları Hüseyin'in dava konusu 261 ada 15 parsel sayılı çaplı taşınmazın, ikinci eşi davalıya 26.12.1972 tarihinde mirasçısından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak temlik ettiğini, esasen yanlar arasında önceden görülen 1995/90-70 esas-karar sayılı tenkis davasıyla iddianın ispatlandığını açıklayarak miras payları oranında iptal ve tescil istemişlerdir.
Davalı taraf, önceden görülerek kesinleşen tenkis davası nedeniyle eldeki davanın-konusunun kalmadığını savunmuştur.
Mahkemece, temliki işlemin muvazaalı olduğu, taraflar arasında önceden görülen tenkis davasıyla kanıtlandığından iş bu davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 22.5.1987 tarih ve 1986/4-1987/5 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği ile tenkis isteğinin kademeli olarak ileri sürülebileceği, böyle bir talebe yasal engel bulunmadığı açıktır. Ancak, isteklerden biri hakkında açılan davanın kabulle sonuçlanıp kesinleşmesi halinde davacının ileri sürülen hukuki sebepler yönünden tercihini o yolda kullanmış sayılacağı ve iradesinin kesinleşen karar ile geçerlilik kazanmış sayılacağı sonucuna varılır. Bundan sonra, öteki hukuki sebepten bahisle istekte bulunulmasına
ve karar verilmesine yasalolanak yoktur.
Somut olayda, davacıların aynı taşınmazlara ilişkin olarak açtığı tenkis istekli davanın kabul edilip kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değinilen inançve kural gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan sebeplerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), alınan temyiz peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.4.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.