 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2003/10396
K: 2003/11175
T: 22.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı (karşı davalı), kayden maliki olduğu 2 parsel 2 nolu bağımsız bölümün eklentileri olan E2, E48 nolu garaj ile E61, E76 ve E80 nolu depolara, davalı site yönetimi tarafından diğer davalı kullanımına verilmek suretiyle elatıldığını ileri sürerek; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuş, birleştirilen davanın ise reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu yerin depo amacıyla davalı site yönetiminden kiralandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı site yönetimi, davanın Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığını ve sulh hukuk mahkemesinin görevinine girdiğini, tüm kat maliklerine davanın yöneltilmesi gerektiğini, çekişmeli yerlerin ortak alan olduklarını, garajı davacının kullandığını beyan ederek davanın reddini talep etmiş, birleştirilen davada ise dava konusu eklentilerin mimari projeye aykırı olarak tescil edildiklerini, 1985 yılından beri ortak alanı garaj olarak kullandıklarını, ayrıca sözleşmeli ortak alan kategorisinde olduklarını ileri sürerek, tapu iptali ile ortak yeri garaj olarak tescil isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, dava konusu parsel üzerindeki binada kat mülkiyetine geçilmiş olduğu ve taraflar, arasındaki ihtilafların sulh hukuk mahkemesi görevine girdiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi Sevinç Türközmen'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
KARAR
Dava, davacının kayden malik olduğu bağımsız bölümün eklentilerine vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise; bu eklentilerin fapu kayıtlarının iptali istemine ilişkindir.
Davaların açıklanan bu nitelendirilmesine göre; taraflar arası çekişmenin kat mülkiyeti kurulmuş bulunan ana yapıdaki bağımsız bölüm eklentilerinin aidiyetinden, (mülkiyetinden) kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda çekişmede 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının değil, Medeni Yasanın genel hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.
Hal böyle, olunca; davanın esasına girilerek bir hüküm kuru gerekirken, yazılı olduğu üzere görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarıda açık nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.