 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2002/1533
K: 2002/2756
T: 4.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ÇAPLI YERE ELATMANIN ÖNLENMESİ
ÖZET: Bir çaplı yere vaki elatmanın önlenmesi davasında; öncelikle çap kaydının veya kayıtlarının celbi ile tarafları tüm delillerinin toplanması, bilahare mahallinde yapılacu keşifte nizalı yer ile tarafların ellerinde bulunan kısımları sınırlarının açığa kavuşturulması, daha sonra teknik bilirkı silere kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılarak, onlardan uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeteı li ve özellikle davacı tarafin taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınması gerekir.
(4721 s. MK. m. 719)
(3402 s. Kadastro K. m. 20)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Nevarki. yapılan keşfe dayalı olarak düzenlenen bilirkişi rapor ve krokisinin hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri taplanı malı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyar larına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başınd dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak seki de saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak ht zır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini ti siyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noh lalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalarda yararlanılarak takeometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı, bilirkişilerden uygulamayı yansıtan infazı sağlamaya yeterli re özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeleri kapsayacak şekilde yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak bilirkişilerden açıklayıcı nitelikte apor alınması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulması sabetsizdir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), üeşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 4.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.