 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2001/8472
K: 2001/9538
T: 21.9.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VAKIF ŞERHİNİN SİLİNMESİ
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET: "Vakıf şerhi"nin kesinleşen kadastro teshilinden sonra, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesini müteakip ve tek yanlı olarak çap kaydına yazılmış olduğu anlaşılmakla; silinme (terkin) isteğinin başkaca bir takibe gerek olmaksızın kabulüne karar vermek gerekir.
(3402 s. Kadastro K.m.12/3)
(743 s. MK.m.764)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan vakıf kaydındaki vakıf şerhinin silinmesi davasının yapılan yargılamasında mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle temiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dava, tapu kayıtlarında yazılı olan "vakıf şerhinin" silinmesi isteğine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, "vakıf şerhi" kesinleşen kadastro tespitinden sonra, 3402 sayılı Yasının 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesini müteakip çap kaydına yazılmış ise; başkaca bir tahkike gerek duyulmaksızın, silinme (terkin) isteğinin kabul edilmesi zarureti doğar. Bu kabulde (on yıllık sürenin geçmiş olması halinde) vakıftan doğan hakkın MY.nın 764. maddesi anlamında "gayrimenkul mükellefiyeti niteliğini taşıması hukuki sonuç doğurmaz ve sürenin gözetilmesi zaruretini ortadan kaldırmaz. Ancak; şerh on yıllık süre geçirilmeden sicile yazılmış ise vakfın türü ve tavize tabi olup olmama yönünden bir soruşturmanın yapılması zorunlu hale gelir.
Somut olaya gelince; çekişmeli 407 nolu parselin geçici arazi kadastro hakimliğinin 1952/498-1959/133 sayılı kararı uyarınca 1960 yılında kişiler adına tapuya tescil edildiği, davacının 1992 yılında 1/2 payını satın alma yolu ile edindiği, 10 yıllık süre geçtikten sonra 25.2.1994 tarihinde kayda "S... Hatip Vakfı" şerhinin tek yanlı olarak konulduğu kayden sabittir.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açılanan nedenden ötürü HUMK'nun 423. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harem temyiz edene geri verilmesine 16.5.1999 yılında yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 65.000.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına 21.9.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.