 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2001/846
K: 2001/3146
T: 20.3.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MÜDDEABİHİN 3. ŞAHSA DEVRİ
- KARŞI TARAFIN SEÇİMLİK HAKKI
ÖZET: Dava açıldıktan sonra taraflardan birinin müddeabihi bir başkasına temlik etmesi halinde, mahkemece, diğer yana HUMK.nıın 186. maddesinde yazılı seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 186)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali, tescil, tenkis davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun 186. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir, söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
Somut olaya gelince; çekişmeli taşınmazların dava açıldıktan sonra 7.12.1998 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye temlik edildiği kayden sabittir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı şekilde HUMK.nun 186. maddesi gereğince işlem yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,
açıklanan usul kuralı gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine ve bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve 16.5.1999 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 65.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 20.3.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.