 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2001/8070
K: 2001/9197
T: 17.9.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MÜŞTEREK MÜLKİYET
- PAYA VAKİ ELATMANIN ÖNLENMESİ
ÖZET: Müşterek mülkiyete konu taşınmazdan yararlanması tamamen engellenen paydaşın, yararlanmayı engelleyen paydaş veya paydaşlar aleyhine paya vaki elatmanın önlenmesi davası açması mümkündür
(743 s. MK. m.623)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, paydaşın paydaş aleyhine açtığı paya vaki elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece "... Yerleşmiş Yargıtay Kararları ve bilimsel görüşlere göre payından daha az yer kullanan paydaşın, sorunu, elatmanın önlenmesi davasıyla değil; kesin sonuç getiren taksim ya da ortaklığın giderilmesi davasıyla çözmesi gerektiğinden söz edilerek..." davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyaya getirilen kayıtlara göre; 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların davacı, davalılar ve dava dışı paydaşlar adına tapuda müşterek mülkiyet üzere kayıtlı olduğu sabitti ve tartışmasızdır.
Gerçekten davacının elinde çekişmesiz olarak kullandığı bir yer olup da davacı az olduğundan bahisle dava açmışsa mahkemenin açıklandığı gerekçeyle davanın reddi gerekir. Ne varki müşterek mülkiyete konu taşınmazda bir paydaşın taşınmazlardan yararlanmasının tümüyle engellenmesi durumunda yararlanmayı engelleyen paydaş veya paydaşlar aleyhine paya vaki elatmanın önlenmesi davası açabileceği yargısal uygulamada kararlılık kazanmış ve benimsenmiş bir kuraldır.
Somut olayda, davacının çekişmeli 11 parsel sayılı taşınmazda çekişmesiz olarak kullandığı bir yerin bulunmadığı; yararlanmasının engellendiği (intifadan men edildiği) bu taşınmazı davalıların tasarruf ettikleri ancak 10 parsel sayılı taşınmazı dava dışı kişilerin kullandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, 11 parsel hakkındaki dava için paya vaki müdahalenin önlenilmesine; 10 parselle ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm verilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.9.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.