 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2001/3349
K: 2001/3811
T: 2.4.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4721/m.1010
743/m.920
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan şerhin terkini davasında; Yargıtay 1. Hukuk DAİRESİnin 4.5.2000 tarih ve 2000/5090-5561 esas karar sayılı bozma kararına uyulduktan sonra Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı hazine vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, çap kaydına, önceki malikin vergi borcu nedeniyle konulan haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamından sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Toplanan kanıtlar, tüm dosya içeriği ve özellikle davacı ve davalılardan Abdullah arasında önce görülüp yasa yollarından geçerek kesinleşen Kayseri 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin l.6.l998 tarih ve l994/556 esas, l998/4l2 karar sayılı tapu iptali ve tescil ( ferağa icbar ) davasında; 4l26 parselde kayıtlı, 405 m2 miktarlı, kargir imalathane vasıflı taşınmaza isabet eden kooperatif payının, noterlikte düzenlenen 2.4.l993 tarihli; "kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesiyle" davacıya temlikinin yapıldığı; ne var ki, yasal prosedür nedeniyle ve ferdileşmeye geçildiğinden davacı adına tapuda devrinin yapılamadığı için değinilen davanın açıldığı; o davanın l.6.l998 günü kabulle ( tapu kaydındaki tüm takyitleriyle birlikte ) neticelendiği, davacısının temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 22.l2.l998 gün ve l998/7685-9937 esas karar sayılı ilamıyla açıklamalı onandığı ve karar düzeltme talebinin 20.5.l999 günü ret edilerek kesinleştiği ancak, açıklanan kararın onanmasından sonra ve karar düzeltme talebinin reddinden önce, kooperatif üyesi ve ilk malik Abdullah'ın vergi borcundan dolayı, çap kaydı henüz kişisel hak sahibi davacıya geçmeden 22.3.l999 günü haciz şerhinin konulduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık, kişisel hak sahibi olan davacı lehine mülkiyet hakkı doğmadan ( ferağa icbar davası derdest iken ) kooperatif üyesi Abdullah'ın vergi borcu nedeniyle konulan haciz şerhinin terkin edilip edilemeyeceğinde toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, kooperatif üyesiyle davacı arasındaki temlike yönelik sözleşmenin kişisel hak doğuracağı ve değinilen sözleşmeye dayanılarak açılan dava sonucunda verilen kararın yenilik doğurucu nitelikte olduğu ve kesinleşmesiyle yeni malike ayni hak sağlayacağı kuşkusuzdur. Başka bir anlatımla, mülkiyet önceki malikte iken ve onun vergi borcu nedeniyle haciz şerhi konulup haciz şerhi mevcut iken mülkiyet hükmen yeni malike geçtiğinden; değinilen şerhin korunması zorunludur. Bu durumda, haciz şerhi önceki malikle yeni malik arasında bir iç sorun olarak çözümlenmesi gereken bir husus olup, vergi alacaklısı hazine alacağına etkili değildir.
SONUÇ : Hal böyle olunca, davanın reddine kararı verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2.4.200l tarihinde oybirliğiyle karar verildi.