 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2000/8666
K: 2000/8548
T: 26.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MURİS MUVAZAASI
- TAPU İPTALİ VE TESCİL
- ISLAH
Karar Özeti: Miras bırakanın sağlığında yaptığı temliki tasarrufa yönelik olarak ölümünden sonra bir kısım mirasçılarının, muvazim nedeniyle tereke adına açtıkları iptal ve tescil davasını, sonradan kendi paylarına hasretmeleri; talep sonucunun daraltılması anlamını taşır. Davanın ıslah edilmesini gerekli kılmaz.
(818 s. BK. m. 18)
(1086 s. HUMK. m. 83)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, Borçlar Yasasının 18. maddesinden kaynaklanan muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak bir kısım mirasçılar tarafından açılmış ve tapunun iptali ile terekeye döndürülmesi istenmiştir.
Daha sonra davacılar vekili isteği pay oranında iptal tescile dönüştürmüş, mahkemece davanın ıslah edildiği kabul edilerek ıslahtan itibaren üç gün içinde yeni bir dilekçe verilmediği gerekçesiyle HUMK'nun 88. maddesi uyarınca davanın iptaline karar verilmiştir.
Bilindiği üzere ıslah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesine denir.(HUMY 83 maddesi) Medeni Usul Hukukumuzda iddianın ve savunmanın değiştirilmesi, genişletilmesi yasağı olduğundan, iddia (dava) ve savunma karşı tarafın muvafakati (rızası) alınmaksızın değiştirilemeyeceğinden (veya genişletilemeyeceğinden) karşı tarafın muvafakati olmadığı hallerde iddia (dava) ya da savunmasını değiştirmek (ya da genişletmek) isteyen tarafın başvurabileceği yol ıslahtır. Ancak davacının talep sonucunu daraltması (azaltması) davayı değiştirme (veya genişletme sayılmaz. Bu nedenle davacının talep sonucunu daraltabilmesi (azaltabilmesi) için (kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığı gibi) ıslah yoluna başvurmasına da gerek yoktur.
Somut olayda tereke adına açılan bir davanın paya dönüştürülmesi HUMY uyarınca ıslah anlamında olmayıp müddeabihin daraltılması, diğer bir deyişle neticeyi talebin sınırlandırılması anlamını taşır. Böyle bir isteğe ıslah niteliği verilerek davanın iptali şeklinde hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca işin esasının incelenmesi gerekirken, isteğe ıslah niteliği verilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.