 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2000/8312
K: 2000/10394
T: 15.9.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL
- MÜŞTEREK MÜLKİYET
- KİRA SÖZLEŞMESİ
ÖZET: Müşterek mülkiyet konuşu taşınmaza ilişkin kira sözleşmesinin hukuken geçerli sayılması için, pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmiş olması gerekir.
(818 s. BK. m. 248, 38)
(743 s. MK. m. 623, 624)
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, bağımsız bölüm (mesken) niteliğindeki taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalı kiracılık savunmasında bulunmuştur.
Dosyaya ibraz edilen belge ve bilgilerden dava konuşu taşınmazın 1/2 yarı paylı olarak davacılar adına kayıtlı iken paydaşlardan Savaş Rasim'in vekili aracılığı ile davalı Aynur'a kiralandığı anlaşılmaktadır. Öte yandan diğer paydaş olan davacı Handan'ın Borçlar Kanununun 248. maddesinde deyimi-ni bulan ve kiranın esaslı unsurunu teşkil eden bedelden payım almadığı ve böylece yarı pay sahibi adına vekaleten düzenlenen kira sözleşmesine Borçlar Kanununun 38. maddesi anlamında icazet vermediği saptanmıştır.
Bilindiği ve 27.11.1946 tarih 28/15 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının İİK bendinde ifade edildiği üzere müşterek malın kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardan sayılmıştır. Medeni Kanunun 624. maddesinin son bendinde ise mühim olan idari tasarrufların hüküm ifade edebilmesi pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilebilmesine bağlanmıştır. Öyleyse olayda geçerli bir kira sözleşmesinin varlığından; diğer bir deyişle davalının kiracılık sıfatından söz etmek olanağı yoktur.
Hal böyle olunca; davanın elatmanın önlenilmesi isteği yönünde de kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere elatmanın önenilmesi isteminin reddedilmesi doğru değildir. Davaların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.5.1999 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 65.000.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 15.9.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.