 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2000/827
K: 2000/847
T: 2.2.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PAYDAŞLAR ARASINDAKİ ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI
FİİLİ KULLANIM
Karar Özeti: Bir taksim sözleşmesi, ya da özel parselasyon krokisi bulunmayan paylı taşınmaza ilişkin olarak, paydaşlar arasındaki bir elatmanın önlenmesi ve kal' davasında, tarafların veya bayilerinin katılımıyla oluşmuş ve tüm paydaşları bağlayan fiili bir kullanım biçiminin varlığı saptandığı taktirde, uyuşmazlığın çözümünde bu olgu nazara alınmalı, fiili 'kullanım hiç olmamış ise, MK nun müşterek mülkiyete ilişkin hükümleri uyarınca bir karar verilmelidir.
(743 s. MK. m. 623,2)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan elatmanın önlenmesi ecrimisil davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine dosya incelendi; gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı, paydaşı bulunduğu 9 parsel sayılı taşınmazdaki payına isabet eden ve 21 yıldır kullanageldiği bölüme davalının yapılaşmak suretiyle elattığını ileri sürüp, önlenilmesini ve binanın yıkımını istemiştir. Gerçekten, ana kadastral parselin taksimine ilişkin, ya da özel parselasyona tabi tutulduğunu gösterir bir belge ibraz edilmemiştir.
Esasen, böyle bir sözleşmenin ya da özel parselasyon krokisinin bulunmadığı davacının da kabulündedir. Ne var ki, elliyi aşkın paydaşı bulunan ve 11185 m2 miktarlı ana taşınmazda tüm paydaşları bağlayan fiili bir kullanım biçimi oluşmuş ise bu durumun gözardı edilemeyeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, yerinde yeniden keşif yapılması öncelikle ana kadastral parselin mülkiyet alanının belirlenmesi; daha sonra bu parsel kapsamında kalan bölümlerin ayrı ayrı saptanarak hangi paydaş ya da paydaşlar tarafından kullanıldıklarının ortaya çıkarılması, böylece tarafların ya da bayilerinin katılımıyla oluşmuş ve tüm paydaşları bağlayan fiili kullanım biçimi göre çözümlenmesi, aksi takdirde (fiili kullanım hiç oluşmamış ise) Medeni Kanunun müşterek mülkiyete ilişkin hükümleri gereğince bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilip davanın reddedilmesi isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.