 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2000/6278
K: 2000/6497
T: 22.5.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ELATMANIN ÖNLENMESİ
- ÇAPLI TAŞINMAZ
Karar Özeti: Çaplı yere elatmanın önlenmesi davasının çözümü için, öncelikle çap kaydı veya kayıtları getirtilmeli, tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra mahallinde keşif yapılarak, nizalı yer ile tarafların ellerinde bulunan yerler kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalı ve kadastro mühendisi, ya da memuru niteliğindeki teknik bilirkişi eliyle kadastral yöntemlere uygun çap uygulaması yaptırılmalı ve bilirkişiden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarım açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
(743 s. MK. m. 645)
(1086 s. HUMK. m. 275 vd.)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan dava mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz basında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarım açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
Somut olaya gelince, mahkemece 1.11.1999 tarihli fen bilirkişi krokisine değer verilerek dava kabul edilmiştir. Nevar ki yapılan uygulama hükme yeterli olmadığı gibi anılan rapor 1997/27 D. İşler dosyasındaki tespit raporu ile de çelişmektedir.
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda mahallinde yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak uygulamayı tam olarak yansıtan infazda duraksamaya yer bırakmayacak nitelikte rapor ve kroki düzenlettirilmesi, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz uygulama ve çelişkili raporlar esas alınarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.5.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.