 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2000/4119
K: 2000/6599
T: 23.5.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPULU TAŞINMAZA VAKİ ELATMANIN ÖNLENMESİ
- HARİCİ SATIŞ
- TAPU KAYDININ HUKUKİ DEĞERİNİ KAYBETMESİ
Karar Özeti: Harici satışın davalı yararına hüküm ve sonuç doğurabilmesi için, kadastro tesbitine tabi tutulan yerlerde tesbit tarihine, tesbit görmeyen yerlerde ise dava tarihine kadar bozulmaması zorunludur. Buna göre; kadastro tesbiti görmemiş bir tapulu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi davasında, harici satış dava tarihinden önce bozulmuş olduğu takdirde, tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettiği söylenemez.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b)
(YİBK., 6.6.1997 tarih ve 5/2 s.)
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın reddine dair veriler karar davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, maliki olduğu ve tapunun 27.9.1995 tarih, 31 sıra numarasında kayıtlı taşınmazına davalıların haksız elattıklarını ileri sürerek el atmalarının önlenmesini istemiştir.
Davalılar ise, çekişmeli taşınmazı 1960 yılında haricen ilk maliklerinden satın aldıklarım, o tarihten beri zilyet olduklarım 3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddesindeki koşulların kendi yararlarına gerçekleştiğim savunmuşlardır.
Çekişmeli taşınmazın 1960 yılında haricen davalılara satıldığı ve o tarihten beri zilyet oldukları sabit ise de; 27.9.1995 tarihinde kayden davacıya satılmış olmakta bu tarihte harici satış işlemi bozulmuş bulunmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, 6.6.1997 tarih ve 5/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre; tapu dışı (harici) satışın davalı yararına hüküm ve sonuç doğurabilmesi için kadastro tesbitine tabi tutulan yerlerde tesbit tarihine; tesbit görmeyen yerlerde ise dava tarihine kadar bozulmaması zorunludur. Harici satış dava tarihinden önce bozulduğundan tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettiği söylenemez.
Hal böyle olunca, kayda üstünlük verilerek elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 16.5.1999 tarihinde yürürlüğe giren Av. ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 65.000.000 lira duruşma Av. parasının temyiz edilenden alınmasına ve peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.5.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.