 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/3258
Karar No: 2000/3618
Tarih : 03.04.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı Hazine, sınırları ve niteliği dava dilekçesinde yazılı Ankara Yenimahalle ilçesi Yakacık Mahallesi Kumludere mevkiindeki 68.900 m2 yüzölçümündeki sahanın davalılarca haksız biçimde işgal edilerek 15.000 m3 (onbeşbin metreküp) kum çıkarıldığını ve bunun 9.000 m3 nün pazarlanmış olduğunu belirterek, elatmanın önlenmesine ve 3.192.750.000 TL tazminatın yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf, öncelikle görev itirazında bulunmuş ayrıca, maden arama ruhsatnamesi ve kiracılık savunmasıyla karşı gelmiştir. Mahkemece maden arama ruhsatı ve kiracılık savunmasına değer verilerek davanın reddine kararı verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, Medeni Yasanın 641. maddesi kapsamına giren yerlerin haksız işgaline ve ona bağlı olarak istenen tazminata ilişkin davalara adli yargıda bakılacağı kuşkusuzdur. Öte yandan bir örneği dosyada mevcut ve Ankara Valiliğinden verilmiş kum ocağının küşadına mahsus ruhsatnameden davalı şirketin 27.11.1987 tarihinde burası için kum ocağı ruhsatı aldığı ve bu yerin 15.1.1993 tarihinden itibaren beş yıl süre ile davalı şirkete kiralandığı tartışmasızdır. Ayrıca şirket ortaklarından olan davalı kişinin T.C. Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığından çekişmeli yer için 17.1.1997 tarihinde maden arama ruhsatnamesi aldığı ve bu yeri 27.7.1998 tarihinde 17.7.1999 tarihine kadar Ankara Defterdarlığından kiraladığı da yanların kabulündedir. Uyuşmazlık ilk sözleşmenin sona erdiği 13.1.1998 tarihinden sonra davalıların tasarruflarının haksız sayılıp sayılmayacağı daha açık anlatımla çekişme 17.1.1997 tarihinde alınan maden arama ruhsatına ve maden arama ruhsatı alınan yer için 27.7.1998 tarihli kira sözleşmesine göre davalıların eylemlerinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere ilgilisine ruhsatnamede yazılı olanda yer altı ve yer üstündeki madenlerin saptanması ve koşulları oluştuğunda onları belli bir süre isletme hakkı veren maden arama ruhsatında ve buna başlı olarak yapılan kira sözleşmesinde açıkça yazdı olmayan ve davacılarca fiilen çalıştırıldığı saptanan kum ocağımda kapsadığı anlamını çıkarma olanağı yoktur. O halde, davalıların buradan kum çıkarmak için ruhsatname almadıklarının ve bu amaçlı kiralama yapmadıklarının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca, önceki kira aktidin sona erdiği tarihten itibaren dava tarihine kadar çıkarılan kumun uzman bilirkişiler huzuru ile yapılacak kesitle fenni ve bilimsel ölçülere göre saptanıp dava tarihine göre rayiç fiyatı üzerinden belirlenecek gerçek zararın hesaplattırılarak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsildi tahsiline kararı verilmesi gerekirken: maddi olay ve kanlıların yanlış değerlendirilmesi sonucunda yazılı olduğu üzere red kararı verilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün arıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 3.4.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi