Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2000/2521
K: 2000/2908
T: 20.3.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
MENİ MÜDAHALE VE KAL
YIKIMDA AŞIRI ZARAR
Karar Özeti: MK'nun 648/2. maddesinden kaynaklanan meni müdahale ve kal davasında, kal istemine ilişkin olarak "yıkımda aşırı zarar" kavramı tanımlanmış olmamakla birlikte, sözü edilen maddenin uygulanmasında meydana getirilen binanın korunması hususundaki genel yarar gözardı edilemez. Bununla birlikte, binanın davacı arsa sahibi yönünden de (subjektif olarak) değerlendirilmesi ve hak (yarar) dengesi kurulmak suretiyle adilane bir karar verilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 648/2)
(Y. HGK. Kararı - 20.3.1996 tarih ve 1996/1 - 40/177 s.)
(Y. HGK. Kararı 24.4.1996 tarih ve 1996/1-154 s.)
 
Davacı tarafından dayalı aleyhine açılan elatmanın önlenmesi yıkım davasının yapılan yargılamasında, mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım isteğinin reddine dair verilen kararın hazine vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazı hazineye ecrimisil ödemek suretiyle kullandığını savunmuş, mahkemece muhtesatın hem davacı hazine parselinde hemde komşu parselde bulunduğu, komşu parsel malikinin açtığı bir dava olmadığı hazine taşınmazındaki bölüm yıkılır ise binanın tümden yıkılacağı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteği kabul edilmiş, yıkım isteği reddedilmiştir.
 
Medeni Kanunun 648/2 maddesinde; (...eğer bina, arsa sahibinin rızası alınmaksızın malzeme sahibi tarafından yapılmış ise, yıkılıp sökülmesi diğer bir anlatımla kal'i aşırı zararın doğumuna yol açmadıkça arsa sahibi yıkılıp sökülmesini isteyebilir. Yıkım masrafı da malzeme sahibinden alınır) hükmüne yer verilmiştir.
 
Hemen belirtilmelidir ki, yasada "yıkımda aşırı zarar kavramı" tanımlanmış değildir. Bunun yanı sıra anılan kayram yönünden gerek öğretide gerekse yargısal uygulamada görüş birliği yoktur. Ancak, Medeni Kanunun 648/2. maddesinin uygulanmasında meydana getirilen binanın korunması hususundaki genel yararın gözardı edilemeyeceği kuşkusuzdur. Ne varki binanın davacı arsa sahibi yönünden de (subjektif olarak) değerlendirilmesi ve hak (yarar) dengesi kurulmak suretiyle adilane bir sonuca gidilmesi gerekir.
 
Öte yandan, kural olarak kal'in (yıkımın) fahiş zarar doğurup doğurmayacağının takdiri hakime aittir. Hakim, takdir hakkını kullanırken elbette bilirkişinin yada bilirkişilerin bildirdikleri teknik bilgilerden ve görüşlerinden faydalanacaktır. Ancak, vardıkları sonuç bu yönden (fahiş zarar doğup doğmayacağı yönünden) hakimi bağlamaz. Değinilen ilke uygulamada kararlı bir şekilde ifade edilmiş ve benimsenmiş bulunmaktadır (HGK.20.3.1996 tarih, 1996/1-40 esas, 1996/177 karar, 24.4.1996 tarih, 1996/1-154).
 
Somut olaya gelince; davalıya ait muhtesatın hem hazinenin kayden malik bulunduğu 232 nolu parselde hem de dava dışı köy tüzel kişiliğine ait 1038 nolu parselde kaldığı saptanmıştır. Muhtesatın üzerinde bulunduğu 1038 parsel malikinin dava açmamış olması hazinenin dava hakkına engel olmayacağı gibi dayalı binalarına takdir edilen değer gözönünde tutulduğunda binaların yıkımının aşırı zarar doğuracağını kabul etmek olanağı da yoktur.
Hal böyle olunca, yıkım suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru, değildir. Davacı hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 20.3.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini