 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2000/15940
K: 2001/111
T: 15.1.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4721/m.1010
743/m.920
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, Mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, haciz şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir. Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, tapu kaydının üzerine şerh konan bağımsız bölümün, önceki malik tarafından davacıya l4.7.l997 tarihinde satışının vaad edildiği, ancak önceki malikin borcundan dolayı hakkında takibata geçildiği, davalı banka yararına l2.7.l999 tarihinde haciz şerhi konulduğu, l7.8.l999 tarihinde satış vaadi alacaklısının temliken tescil davası açtığı ve temliken tescil kararının 4.l0.l999 tarihinde kesinleştiği sabittir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmediği de tartışmasızdır. Bu durumda, davacının henüz malik olmadan satış vaadi alacaklısı ( kişisel hak sahibi ) durumunda iken, başka bir anlatımla mülkiyet davacının bayiinde iken taşınmaz üzerine haciz şerhi konulduğunu, haciz şerhinden arınmış olarak davacı üzerine tescile de karar verilmediğine göre, davacı bu haciz şerhi ile bağlı durumdadır. Haciz şerhinden kaynaklanan davacı ile bayii arasındaki iç sorun, haciz şerhi alacaklısı bankanın hakkına etkili olamaz. Kaldı ki, davacı tescil davası açmadan önce haciz şerhinin konulduğu ve bu hususu davacının bildiği de tedbir davası ile sabittir.
Hal böyle olunca, usul ve yasaya uygun olarak konulan haciz şerhinin kaldırılması davasının reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine l5.l.200l tarihinde oybirliğiyle karar verildi.