 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/110
Karar no: 1999/321
T : 28.1.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET: HUMK.nda mazeret üzerine gelmeyen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğrenmesine ilişkin bir hüküm yoktur. Bu nedenle, mazeretli olduğu kabul edildikten sonra duruşma günü kendisine bildirilmeyen tarafın yokluğunda karar verilemez.
(1086 s. HUMK. m. 415)
(Y. HGK. Kararı - 6.4.1 955 gün ve 1591/1 690 s.)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, süresinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sırasında engeli nedeniyle gelemeyen davacı mazeret (özür) dilekçesi göndermiş; rapora bağlanan mazerete karşı çıkılmamış; mazeret mahkemece kabul edilip "duruşma gününün mahkeme kaleminden öğrenilmesine" denilerek; duruşma 15.7.1998 tarihine bırakılmıştır. 15.7.1998 tarihli duruşma ise, davacının yokluğunda yapılıp; dosya, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409. maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış; 16.10.1998 tarih, 35/41 sayı ile de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Burada irdelenmesi ve değerlendirilmesi gereken husus; bir davanın duruşmasına gelemeyen davacı yada vekili tarafından mazeret dilekçesi verildiğinde mahkemece izlenecek yolun ve yapılacak işlemin ne olduğudur. Bilindiği gibi; mazeret bildirimi ya reddedilir ve duruşmaya devam olunur yada kabul edilerek duruşma ileri bir tarihe bırakılır. Mazeret kabul edildiği takdirde; yeni duruşma günü için pul verilmiş ise onunla; verilmemiş ise diğer taraftan alınmak suretiyle mazeretli olan kişiye (ya da vekiline) bildirilir. Çünkü işin mahiyetine ve mahkemenin türüne göre bir yargısal işlem ancak ya tefhim veya tebliğ ile sıhhat kazanır.
Hemen belirtilmelidir ki; HUMK.nunda mazeret üzerine gelmeyen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğrenmesi konusunda bir hüküm yoktur. O halde, mazeretli olduğu kabul edildikten sonra, duruşma günü kendisine bildirilmeyen tarafın yokluğunda karar verilemez. Hukuk Genel Kurulu bir kararında daha da ileri giderek, "duruşmanın talikine dair talebi mahkemece kabul edilmiş olmakla, duruşma için tayin edilen günün usulüne tevfikan bildirilmesi icap eder. Dilekçede duruşma gününün kalemden öğrenileceğinin beyan edilmesi, bu usuli muamelenin ihmalini gerektirmez" şeklindeki görüşü vurgulanmıştır (Hukuk Genel Kurulu 6.4.1955 tarih, 1591/1690 sayılı karar).
Kuşkusuz, mahkemeler yargılama yaparken çabuk ve en az masrafla sonuca ulaşmayı hedeflemek durumundadırlar. Ancak, sağlıklı bir karar vermenin zorunlu kıldığı usuli işlemlerin eksiksiz yerine getirilmesini de göz ardı edemezler.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan doğrultuda işlem yapılmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.1.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.