 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/434
Karar No : 1998/3589
Tarih : 20.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan ittifak hakkının iptali davasının yapılan yargılamasında Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle, duruşma günü olarak saptanan 10.3.1998 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Belgin Ö... ile temyiz edilen vekili Avukat Nilgün A... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR
Davacı Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü, Üniversitenin mülkiyetinde olan 23 parça taşınmaz ürerinde Üniversiteyi Güçlendirme Vakfı yararına Maliye ve Gümrük Bakanlığından izin alınmak koşulu ile kırkdokuz .yıllığına irtifak hakkı kurulmasını yönetim kurulunun karara bağladığını, bununla ilgili hazırlanan protokolü üniversiteyi temsilen rektörün yetki verdiği yardımcısının vakfı temsilende yine vakıf başkanı olan o zamanın rektörünün imzaladığını, protokol gereğince tapu: sicilinde düzenlenen resmi senedinde rektör yardımcısının görevlendirdiği personel ile vakıf başkanı tarafından imzalanmak suretiyle irtifak hakkının tesis edildiğini, oysa 2547. sayılı Yüksek Öğretim Kurumu Yasasının 13. maddesinin amir hükmü karşısında rektörün görevde bulunduğu sırada rektör yardımcısına, onunda tapu sicilindeki resmi senede iştirak eden personele vermiş olduğu yetkinin geçersiz olduğunu ayrıca yönetim kurulu kararında belirtilen Maliye Bakanlığından izin alma koşulunun gerçekleşmediğini, geçersiz, irtifak sözleşmesine dayanan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek irtifak hakkının iptalini istemiştir.
Davalı vakıf ise irtifak hakkının tesisi yönünde yapılan işlemlerde herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığını, iyi niyetle hareket edildiğini, aksine açılan davanın hakkın suistimali niteliğini taşıdığını, irtifak hakkının kurulması bakımından vakıf başkanının vakfı temsil etmesi için Vakıflar Genel Müdürlüğünden izin alındığını, yerinde olmayan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davada ileri sürülen iddianın ve savunmanın yukarıda açıklanan içeriğine göre yanlar arasındaki uyuşmazlık davalı vakıf yararına tapu siciline geçen ve mülkiyetten gayri bir ayni hak (irtifak hakkı) niteliğini taşıyan söz konusu hakkın geçerli ve hukuken korunabilir bir nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere mülkiyet hakkına bağlanan yetkilerden bazılarını, tam olarak veya belirli kısıtlamalarla sağlayan ve sınırlı (mahdut) aynı hak şeklinde de isimlendirilen irtifak hakkına ilişkin olarak Medeni Kanunun 704 maddesinde irtifak hakkının tesisi için tapu siciline kayıt lazımdır. Hilafına sarahat bulunmadıkça mülkiyet hakkındaki hükümler irtifak hakkının iktisap ve tescilinde dahi caridir. hükmü yer almıştır. Anılan hüküm ile taşınmaz mal yada mallara yönelik ayni hakların, hukuki bir sebebe dayanılarak tapuya tescil edilmedikçe doğmıyacağına ilişkin ana ilkeye, irtifak haklarının kurulmasında da uyulması gerekeceği; vurgulanmış, böylece, bu hakkın kazanılmasında tıpkı taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasında olduğu gibi illilik prensibi kabul edilmiştir. Bu itibarla, irtifak hakkının kurulmasında tasarruf; işlem aşamasını teşkil eden irtifak sözleşmesinin geçersizliği buna dayanan tescilin yolsuz, olma sonucunu yaratır.
Öte; yandan 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu'nun 1.maddesinde ki Genel, bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin; özel idare ve belediyelerin alım satım hizmet yapım kira trampa mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür şeklinde ifadesini bulan buyurucu hüküm ile de hangi kuruluş ve idarelerin kanun kapsamında kaldığı ayrıca ne tür işlemlerin ihaleye bağlı tutulduğu belirtilmiştir.
Katma bütçeli idarelerden sayılan ve özerk bir kamu kuruluşu olan davacı Hacettepe Üniversitesi, 2886 sayılı Devlet ihale Kanuna .tabi olup davaya konu irtifak hakkı kurulması işlemide bu kanunda sayılan işlemlerdendir. Olayda, uygulama yeri bulunmayan 2547 sayılı Kanunun 56 e-F maddesi dışında üniversiteyi ihale yapmaktan muaf tutan istinai özel bir yasal düzenlemede yoktur. Ayrıca irtifak hakkı kurulması işlemi öncesinde yada işlem sırasında Maliye Bakanlığından ve Vakıflar Genel Müdürlüğünden izin alınma sı,ihale yapmak zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Nitekim Sayıştay'ın kararlarında değinilen bu ilke benimsenmiştir. Esasen,yönetim kurulu kararanda değinilmiş olmasına rağmen, Maliye Bakanlığından izin alınmadığı gibi Vakıflar Genel Müdürlüğünün izni de yalnızca vakıf hukukunu ve davalı vakıf tüzel kişiliğini ilgilendirmekte ve bu yönüyle etkisini gösteren bir nitelik taşımaktadır.
İhaleye başvurulmaksızın tapu siciline kaydedilen dava konusu irtifak hakkının geçerli bir hukuki sebebe dayandığı söylenemez. Bunun yanı sıra, karşılıklı iradelerin açıklamasını zorunlu kılan gerek genel, gerekse özel kanun hükümlerine göre de resmi şekle tabi tutulan; özellikle, üniversitenin taşınmaz veya
taşınmazlarını ilgilendiren işlemlerin oluşturulmasında temsilin vekil aracılığıyla olsada aynı kişide birleşmesi başka bir anlatımla her iki tarafın tek elden temsil edilmesi Borçlar Kanununun temsile ilişkin hükümlerine uygun düşmez.
Yukarda yapıları açıklamalar ve sicile geçen işlemin gerçekleştirilme yöntemi dikkate alındığında eldeki davanın açılması Medeni Kanunun 2.maddesine aykırı düşen bir davranış olarakta değerlendirilemez.
Hal böyle olunca mahkemece davanın kabul edilmesi belirtilen gerekçelerle sonucu bakımından doğrudur. Davalı Vakıf vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.5.1997 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık ücret tarifesinin 14.maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için (20.000.000) lira duruşma Avukatlık parasının temyiz edenden alınmasına 20.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.