Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/152
Karar No : 1998/1487
Tarih : 11.2.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
MEN'İ MÜDAHALE VE KAL
TAŞ OCAKLARININ KİRALANMASI
 
KARAR ÖZETİ: 516 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname uyarınca taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının kiraya verilmesi işlerine de artık Milli Emlak Genel dürlüğünün görevli olduğunun kabulü zorunludur.
Ancak, sözü edilen kararnamenin yürürlük tarihi olan 16.9.1993 tarihinden önce Taşocakları Nizamnamesi ve 6664 sayılı Kanun hükümlerine göre İl Özel İdarelerince kiraya verilen veya ruhsata bağlanmış olup da sürelerinin dolması nedeniyle halen kira sözleşmeleri ve ruhsatnameleri devam edenlerin sözleşmeden doğan hakları saklıdır.
 
(743 s.MK.m. 641)
(Y.HGK. Kararı-18.2.1998 gün ve 4-122/138 s.)
 
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Davacı Hazine vekili, davalının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 52165 miktarındaki kum çakıl ocağını işgal edip, kiralama yapmaksızın elindeki usulüne uygun olmayan ruhsata dayanarak işlettiğini belirtip, davalının elatmasının önlenilmesini; mevcut şantiye ve barakanın yıkımını istemiştir.
Mahkemece, "dava konusu kum ve çakıl ocağının davalıya 5 yıl süre ile kiraya verilmesine ve bu süre için kum ve çakıl ocağı ruhsatı verilmesine ilişkin 1.9.1994 gün ve 558 sayılı İl Daimi Encümen kararının bulunduğu ve davalıya İçel Valiliğince 6.9.1994 gün ve cilt: 34 ruhsat: 82 sayılı ve 5 yıl süreli kum çakıl ocağını işletme ruhsatının verildiği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.2.1998 tarih, 1998/4-122 Esas ve 1998/138 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, M.K.nun 641. maddesi kapsamında kalan, yararlanılması kamuya ait sular, tarıma elverişli olmayan araziler, kayalar, tepeler, dağlar, onlardan çıkan kaynaklar, yollar, meydanlar, akarsular ile yatakları, kumsal alanlar, deniz kıyıları gibi devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin, denetim, gözetim ve korunması en başta arzın tabii maliki olan Hazine' nin görev ve yetki alanına girer. Hazinenin bu nitelikteki yerlere haksız elatanlara karşı elatmanın önlenilmesi, eski hale getirme ve tazminat ile gerektiğinde iptal ve tescil davaları açmak hakkının bulunduğu tartışmasızdır. Nitekim, Yargıtay'ın hiç sapma göstermeyen içtihatlarında bu kural daima vurgulanmıştır.
 
Öte yandan, 6 Haziran 1317 (Rebiülevvel 1319) tarihli Taşocakları Nizamnamesi, taşocaklarının açılması, işletilmesi, ruhsata bağlanması, rüsum ve harç alınması koşulları hakkında özel düzenleme getirerek, bu hususta "Hükümeti mahalliyeyi" yetkili kılmıştır. 18 Ramazan 1343 (12 Nisan 1341) tarih ve 608 sayılı Maadin Nizamnamesinin Bazı Maddelerini Tadiline dair Kanunun 5. maddesinin "bilumum taşocakları vilayet idarei hususiyelerine terkedilmiştir" hükmüyle de yetki yönünden söz konusu nizamname hükümleriyle paralellik sağlanmıştır.
 
Bu kanun daha sonra yürürlükten kaldırılmış ise de, halen yürürlükte bulunan 15.2.1956 tarih ve 6664 sayılı Taşocakları Muamelatının Tedviri ve Varidatının Tahsilinin Vilayet Hususi İdarelerine ait olduğu hakkındaki Kanunun 1. maddesi ile konuya daha da açıklık kazandırılarak "Taşocakları, taşocakları nizamnamesine uyularak doğrudan doğruya vilayetler tarafından taliplerine ihale olunur. Taşocaklarına müteallik nisbi ve muharrer resimlerle harçlar Köy Kanunu ile kabul edilen haklar mahfuz kalmak şartıyla vilayet hususi idareleri tarafından tahsil olunur" hükmü konulmuştur. 18.4.1941 tarih 235 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin tefsir kararı ise, deniz, göl, nehir gibi her nevi su altında bulunan toprakları da, su üstündeki topraklar gibi taşocakları nizamnamesi ve 608 sayılı Kanun hükümlerine tabi tutmuştur.
 
Bu uygulama 13.12.1983 tarih 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13. Maddesinin 20.8.1993 tarih, 516 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilmesine kadar devam etmiştir. Değinilen maddenin (b) fıkrasında "Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin gerekli görülen hallerde kiraya verilmesi, mülkiyetten gayri aynı hak tesisi ormanlar ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki diğer yerler ile Devletin özel mülkiyetindeki yerlerde bulunan su ürünleri üretim yerleri, kaynak suları ve taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının kiraya verilmesi işlemlerini yapmak" Milli Emlak Genel Müdürlüğü görevleri arasında sayılmış, bu kanun hükmünde kararnamenin Anayasa Mahkemesinin 25.11.1993 tarih, 1993/47-49 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine verilen 6 aylık süre içerisinde 16.6.1994 tarih, 4004 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan 19.6.1994 tarih, 543 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile aynı madde hükmü yeniden kabul edilmiştir.
 
Anılan Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Taş Ocağı Nizamnamesi ile 6664 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin değiştirildiğine veya ortadan kaldırıldığına ilişkin bir sarahat yoksa da, gerek bu Kanun Hükmündeki Kararnamelerin açık hükümleri, gerekse dayanaklarını oluşturan yetki kanunlarının kabul edilmesindeki amaç gözönünde tutulduğunda kum ocakları dahil, sayılan yerlerin kiraya verilmesi işleminde artık Milli Emlak Genel Müdürlüğünün görevli olduğunun kabulünde zorunluluk vardır.
 
Bu durumda, 516 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin yürürlük tarihi olan 16.9.1993 tarihinden önce Taş ocakları Nizamnamesi ve 6664 sayılı Kanun Hükümlerine göre; İl Özel İdarelerince kiraya verilen veya ruhsata bağlanmış olup da sürelerinin dolmaması nedeniyle halen kira sözleşmeleri ve ruhsatnameleri devam edenlerin sözleşmeden doğan hakları saklı kalmak üzere sair devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tüm yerler gibi kum ocakları ve kum ocağı niteliği kazanmayan akarsu yatakları ve deniz kumlukları hakkında Hazinenin her türlü davayı açmakta yetkili hatta görevli bulunduğu kuşkusuzdur.
 
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddedilmesi doğru değildir. Davacı İdarenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini