 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1437
Karar No :1998/1870
Tarih : 18.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MAHKEMENİN GÖREVİ
- HUSUMET
KARAR ÖZETİ: Nizalı yer hakkında kadastro tutanağının düzenlenmesiyle birlikte, evvelce taşınmazın mülkiyetine ilişkin olarak genel mahkemelerde açılmış bulunan davalar artık "kadastro tesbitine itiraz davası" niteliğinde olacağından, dosyanın görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine devri gerekir. Ayrıca var olduğu takdirde, husumet sorununun da görevli mahkemede halledilmesi zorunludur.
(3402 s. Kadastro K.m.26, 27)
(1086 s. HUMK.m.7)
Taraflar arasındaki davadan dolayı (İpsala Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 15.9.1997 gün ve 102/224 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 16.5.1996 gün ve 5597/5838 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, genel mahkemeye çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro komisyon kararının ilgililere tebliğ edilmesinden, başka bir anlatımla tesbit tutanağının kesinleşmesinden önce açılmıştır. Bilindiği üzere, yürürlükten kalkmış plan 766 sayılı Tapulama Kanununun 48. ve halen yürürlükte bulunan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin açık hükmüne göre kadastro mahkemelerinin görevi kadastro tutanağının düzenlendiği anda başlayıp, usulüne uygun kesinleşmesine kadar devam eder. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre de henüz tesbit tutanağının düzenlenmesinden ve kesinleşmesinden önce genel mahkemelerde taşınmazın mülkiyetine ilişkin olarak açılan davalar tapulama tesbitine itiraz niteliği taşıdığından, 3402 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca dosyanın görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devri gerekir. Öte yandan HUMK.nun 7. maddesinin buyurucu nitelikteki hükmü gereğince görev kamu düzeni ile ilgili bir usul kuralı olup yargılama sona erinceye kadar davanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden (resen) gözönünde tutulmalıdır. Bunun yanında, uygulama ve bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edildiği gibi görev ve husumet sorunları aynı davada söz konusu olduğu zaman önce görev sorununun çözümlenmesi, başka bir söyleyişle husumetin görevli mahkemede halledilmesi zorunludur.
Somut olayda, davalının davadan önce ölmesi veya 3402 sayılı Kadastro Kanununun 29. maddesine uygun olarak açılan bir davanın bulunmaması görevsizlik kararına etkili değildir. Yukarıda değinildiği üzere belirtilen hususların araştırılması ve karara bağlanması görevli kadastro mahkemesinin görevi içerişinde kalmaktadır.
Hal böyle olunca, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli kadastro mahkemesine aktarılması gerekirken husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Anılan husus davacı Hazinenin karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sırasında anlaşıldığından davacı Hazinenin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 16.5.1996 gün ve 5597 -5838 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, İpsala Asliye Hukuk Hakimliği'nin 15.9.1987 gün ve 102/224 sayılı hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.