 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1997/7139
K. 1997/7157
T. 28.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HÜKMÜN TEFHİMİ
HÜKÜM FIKRASININ İÇERİĞİ
KARAR ÖZETİ : Karar tefhiminin en azından hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle yapılması gerektiği gibi, verilen karara da, her iki tarafa yüklenilen ve bahşedilen vazife ve haklar hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde doğru ve açık yazılmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 381, 388, 389)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, Borçlar kanununun 18. maddesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, gerek kısa kararda gerekse gerekçeli kararda "davanın kabulüne" biçiminde hüküm kurulmuştur.
Hemen belirtmek gerekirki, kısa kararın başka bir anlatımla kararın tefhiminin en azından HUMK.nun 388. maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle yapılması gerekir (HUMK. m. 381). Öte yandan, verilen karara her iki tarafa yüklenilen ve bahşedilen vazife ve haklar bir kuşkuya yer bırakmıyacak biçimde doğru ve açık yazılmalıdır (HUMK. m. 389).
Değinilen usul hükümleri gereğince dava dilekçesine veya bilirkişi raporuna, yada her hangi bir belgeye atıfta bulunularak hüküm kurulamaz. Hükmün infazında hiç bir duraksamaya meydan verilmemesi gerekir.
Hal böyle olunca, usul ve yasaya uygun düşmeyen hükmün, açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 28.5.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.