Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1997/2496
K. 1997/3647
T. 19.3.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
KARAR ÖZETİ : Kadastrosu 2613 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen ve on yıllık hak düşürücü süre dolmuş bulunan taşınmazlar yönünden; kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanılarak, 3402 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılan tapu iptali tescil davasının dinlenme olanağı vardır.
(3402 s. Kadastro K. m. 12/3, geçici m. 4/3)
 
Davacı tarafından, dayalı aleyhine açılan davada mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Davacının tapuya dayanarak 2613 sayılı Yasa uyarınca yapılan tahdit ve tesbitin iptali isteği ile açtığı eldeki dava mahkemece; (... 3402 sayılı Yasanın 12. maddesinde öngörülen hakdüşürücü sürenin geçirilmesinden sonra açıldığı) gerekçesi ile reddedilmiştir. Gerçekten, 766 ve 2613 sayılı Yasaları yürürlükten kaldıran 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde; "tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tesbitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı" hükme bağlanmış ve böylece 2613 sayılı Yasa uyarınca yapılan tahdit ve tesbitler yönünden uygulanabilme olanağı olmayan on yıllık hak düşürücü süre yeni Yasanın kapsamına alınmıştır. Ne varki, geçici 4. maddesinin 3. bendinde, "2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile diğer kanunlar gereğince özel kadastrosu yapılan ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için on yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hak sahiplerinin dava açabilecekleri" belirtilmiştir. Eldeki davaya konu taşınmazın 2613 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tahdit ve tesbite tabi tutulduğu, davanın 6.10.1988 tarihinde ek bir yıllık süre geçirilmeden açıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.3.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini