 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1951
Karar No : 1997/4382
Tarih : 1.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali, tescil, tenkis davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli olarak temyiz edilmekle, Duruşma günü olarak saptanan 1.4.1997 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Av. M.E.Ateş T... ile temyiz edilen vekili Av. Fikri G... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR
Bir kimsenin birden çok vekille temsil edilmesi halinde bunlardan birisine yapılan tebliğ yeterlidir. (Tebligat Niz.M.15-11) diğer vekillere de tebligat yapılması halinde süreler ilk vekile yapılan tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar, Olayda davalılar Ayşe Gülen S... ile Ümmügülsüm S... hem Av.Hayrettin K...'i hem de Av. Mehmet Emin A...'u vekil tayin etmişler, hüküm Av. Hayrettin'e 6.1.1997, Av.Mehmet Emin'e 14.1.1997 tarihlerinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise Av. Mehmet Emin tarafından 28.1.1997 günü verilmiştir. İlk tebliğ günü ile temyiz tarihi arasında 15 günden fazla süre bulunduğundan, HUMY.nın 2494 sayılı yasa ile değişik 432/4. Maddesi ve 1.6.1990 tarih ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davalılar Ayşe Gülen S... ve Ümmügülsüm S...'in temyiz istemlerinin reddine.
Diğer davalının temyiz itirazlarına gelince,
Dava, Borçlar yasasının 18.maddesinden kaynaklanan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacının, miras bırakan Abdullah Hilmi S...'in torunu olduğu, çekişme konusu meskenin muris tarafından 24.9.1985 tarihinde kızları olan davalılar Ümmügülsüm ve Ayşe Gülen'e satış suretiyle temlik edildiği, davalı kızlar tarafından da, intifak üzerlerinde bırakılarak 10.8.1994 günü davalı Cemiyete bağışlandığı kayden sabittir.
Hemen belirtmek gerekirki, tapu sicilindeki kayda iyiniyetle istinat ederek mülkiyet ya da diğer bir ayni hak ikitisap eden kimsenin bu iktisabı yasal himaye altındadır ve aslolan kayden iktisap edenin iyiniyetli olmasıdır. M.Y.nın 931.maddesinde hüküm altına alınan bu kural sadece sözleşmenin yanlarını değil, aynı zamanda tapulu taşınmazların intikallerinde güveni, toplum yararını ve huzurunu sağlamak amacı ile konulmuştur.
Somut olayda, miras bırakanın davalı kızlarına yaptığı temlik muvazaalı kabul edilse bile, diğer davalı cemiyetin muvazaa olgusunu bilen yada bilmesi gereken kişi olduğu bir başka anlatımla, kötü niyetli bulunduğu kanıtlanmış değildir.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek kabul edilmesi doğru değildir.
Davalı Cemiyet'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 16.5.1995 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14.maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına 1.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.