 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/15756
Karar No : 1997/16423
Tarih : 10.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MÜŞTEREK MÜLKİYET
PAYDAŞLAR ARASINDAKİ ELATMANIN ÖNLENMESİ
DAVASI
KARAR ÖZETİ : Tarafların müşterek ınülkiyet şeklinde paydaş oldukları tapulu taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanıldığı, davacının payından yararlanmasının tümüyle engellendiği sabit olduğu takdirde; paya vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekir.
(743 s.MK. m. 623, 624, 625)
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, davacıların davada dayandığı ve Kadastro Genel Müdürlüğünden örneği çıkarılan kayıt "hakkı karar" edinme nedeniyle "tarlanın sülüsü denilerek oluşturulmuştur. Davalı ve davada bağımsız hak talep edip (asil müdahil olarak) yer alan kişiler ise, aynı tarlanın "sülüs" (1/3) payı için murisleri İbiş adına da kayıt oluşturulduğunu savunmuşlar; bunu belgeleyen Haziran 1289 tarih ve 79 nolu yine "hakkı karar" edinme nedenini taşıyan kaydı ibraz etmişlerdir.
Öyle işe; tarafların aynı taşınmazda paydaş olduklarının kabul edilmesi; davanın paydaşın paydaş aleyhine açtığı elatmanın önlenilmesi niteliğini taşıdığının gözetilmesi; böylece uyuşmazlığın, MK. nun müşterek mülkiyete ilişkin hükümlerine göre çözümlenmesi zarureti vardır.
Somut olayda, 1/3 paylar için oluşturulmuş tapu kayıtlarının kapsamında kalan taşınmazın tamamının davalı tarafça kullanıldığı ve davacı paydaşın payından yararlanmasının tümüyle engellendiği (intifadan men olgusunun gerçekleştiği) yapılan uygulama ile saptanmıştır.
Hal böyle olunca, paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken: yazılı olduğu üzere davanın tümden kabul edilmesi doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.12.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.