Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1996/16936
K. 1996/205
T. 17.1.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
TAPU SİCİLLERİNİN ALENİLİGİ
  İYİNİYET
 
KARAR ÖZETİ : Tapu siciline yolsuz olarak tescil edilen bir ayni hakkı, tapu sicilindeki kayda güvenerek iktisap ettiğini savunan şahsın iktisabının geçerli olması için, iktisabın iyiniyete dayanması; iktisap eden şahsın tapu sicilinde yolsuzluk bulunduğunu bilmemesi ve kendinden beklenen tüm özeni göstermesine rağmen de bilmesine olanak bulunmaması zorunludur.
(743 s. MK. m. 931, 932)
 
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, tebligat için pul çıkmadığı 12.7.1995 tarihli tutanaklardan anlaşılmakla duruşma isteği reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
 
3808 parsel sayılı "Han" cinsindeki taşınmazda, 626/1470 pay sahibi olan dava dışı Ali İhsan'ın, Tapu İdaresinde düzenlenen 31.12.1985 gün, 3365 yevmiye numaralı resmi akitle 68/1470'erden toplam 136/1470 payını davacılara satış suretiyle temlik ettiği, davacılara tapu kaydı dahi verildiği, ne varki, görevli memurun hatası sonucu akdin tapu kütüğü sahifesine işlenmemesi nedeniyle Ali İhsan'ın, sanki temlik hiç yapılmamış gibi önceki 626/ 1470 payı üzerinden 13.6.1986 ve daha sonra da 12.11.1986, 10.5.1988 tarihlerinde davalılara kayden pay satışlarında bulunduğu, böylece davalılar adına sicil oluştuğu tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
 
Bilindiği üzere, taşınmaz mülkiyetinin edinilmesi için, tescilin lüzumu kuralını koyan MK.nun 633. maddesi, "gayrimenkul mülkiyetini iktisap için tapu siciline kayıt şarttır" hükmüne yer vermiştir. Her ne kadar, anılan Kanunun 634. maddesinde; "mülkiyeti nakleden akitler resmi şekilde yapılmadıkça muteber olmazlar" denilmiş ise de; maddenin yazılışını hatalı bulan öğreti, mülkiyetin akitle değil, tapu siciline tescil ile (MK. 633/1) geçeceğine işaret ederek, "634. maddedeki mülkiyeti nakleden akitler" deyiminin, mülkiyetin nakli borcunu doğuran akitler anlamına geldiği görüşünde birleşmiştir. Bu görüş, yargısal uygulamada da ifadesini bulmuştur. Öte yandan, Türk Medeni Kanunu, Alman sisteminden ayrılarak, tescil yolu ile mülkiyet hakkının doğumunu sebebe (illete) bağlı bir hukuki işlem olarak kabul etmiştir. Bu itibarla geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil, yolsuz bir tescil niteliğini taşır (MK. md. 932).
 
Somut olayda, taşınmazdaki çekişmeli payın önceden kamusal (resmi) bir biçimde yapılan sözleşme ile davacılara satıldığı, satıcının MK.nun 922. maddesi uyarınca tescilin yapılmasını istediği hatta davacılara tapu kaydı dahi verildiği, ancak resmi satış sözleşmesinin tapuya işlenmediği sabittir. Davalılar ise, bu durumu bilmeden Ali Ihsan üzerinde kalan tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetle pay iktisap ettiklerini savunmuşlardır. Gerçekten, Medeni Kanunun 931. maddesinde, Tapu Sicilindeki kayda hüsnüniyetle istinat ederek mülkiyet veya diğer bir ayni hakkı iktisap eden kimsenin, bu iktisabının muteber olacağı vurgulanmış bulunmaktadır. Bunun yanında, Medeni Kanunun 931. maddesinin değerlendirilmesi gereken davalarda, bu yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması da zorunludur., O halde, olayın yukarıda değinilen özelliği göz önünde tutularak davalıların iktisabının iyiniyete dayanıp dayanmadığı hususunda taraflarca gösterilecek deliller eksiksiz toplanmalı, eylemli kullanma biçimi de dikkate alınmak suretiyle bu konu tüm ayrıntılarına girilerek incelenmeli ve sonraki iktisapta beklenen özenin gösterilip gösterilmediği, davalıların komşu yada aynı parselde işyerleri bulunup bulunmadığı, o nedenle bilen yada bilmesi gereken kişi durumunda olup olmadıkları kesin biçimde açıklığa kavuşturulmalı, varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir. Yerel mahkemenin yukarıda değinilen kapsamda bir inceleme yapmadan, noksan soruşturma ile yetinerek ve aksine düşüncelerle hüküm kurması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile belirtilen nedenlerden ötürü hükmün, HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.1.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
    KARŞI OY YAZISI
 
Kural olarak ayni hak, tescille doğar ve tadil olunur; terkin ile ortadan kalkar, tescil ayni hakkın doğmasında veya ortadan kalkmasında kesin hüküm ifade eder (MK. 930). Tescilden önce dahi ayni hakların doğduğu konusundaki istisnai haller bulunmakla birlikte, taşınmaz mülkiyetini iktisap için tapu sicilinde kayıt şarttır (MK. 633). Öte yandan, mülkiyeti nakleden akitler resmi şekilde yapılmadıkça muteber olmaz (MK. 634). Ancak, çoğunluk görüşünde de ifade olunduğu üzere, değinilen yasa hükmünün, mülkiyeti nakleden değil, nakil borcu doğuran akitler anlamında kabulü gerektiği uygulama ve öğretide benimsenmiştir.
 
Şu hale göre MK. 633. maddede öngörülen ayrık haller dışında, taşınmaz mülkiyetinin nakledildiğinden söz edilebilmesi için; önce mülkiyeti nakil borcu doğuran resmi akdin yapılması, sonrada akdin tapu siciline yansıtılması, yani tescil gereklidir. Kuşkusuz, iktisap için geçerli olan bu işlemler tâdil ve terkin için de lüzum ifade eder. Yani resmi akit ve tescil koşullarının birlikte bulunmadığı hallerde, mülkiyetin nakil, tâdil ve terkin edildiğinden söz edilemez.
 
Somut olayda, mülkiyeti nakil borcu doğuran resmi akdin yapıldığı, ancak akdin tapu siciline tescil edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, çekişmeli taşınmaz mülkiyetinin davacıya geçtiğini kabul olanağı yoktur. Davalılar bayii adına mevcut sicilin yolsuz hale geldiği de söylenemez. Bu durumda, davalıların iktisaplarında iyi veya kötü niyetli olduklarını arama gereği yoktur. Yerel mahkemece davanın reddedilmiş olması bu gerekçe ile sonucu bakımından doğrudur. Sayın çoğunluğun MK.nun 931. maddesine dayalı araştırma yapılmasına değinen kararına açıkladığım nedenlerle katılmıyorum.
 
     Orhan UZGÖREN
Üye
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini