 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1995/15581
K. 1995/17591
T. 29.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL
2981 SAYILI KANUN UYARINCA OLUŞAN TAPU
GÖREV
KARAR ÖZETİ 2981 sayılı Kanunun, 3290 sayılı Kanunla değişik 9/ b maddesi ve buna 3336 sayılı Kanunun 3. maddesi ile eklenen ek fıkra uyarınca oluşturulan tapu kayıtları ile 7lgili olarak tapuda yapılan işlem, idari karara dayalı bir tahsis işlemi olmayıp, özel kanundan doğan yetkiler kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmiş bir satış işlemidir. Bu durumda uyuşmazlığın, idari yargı yerinde değil, genel hükümlere göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir.
(2981 s. MAYK. m. 9/b)
Davacı tarafından, dayalı aleyhine açılan davada mahkemece verilen karar, süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davaya konu tapu kaydının oluşmasına esas alınan 2981 sayılı Kanunun 3290 sayılı Kanun ile değişik 91b maddesinde; (...arsa tahsis edilecek kişilere 400 m2'den fazla arazi için tahsis işlemi yapılmaz. Bu gibi fazlalıklar öncelikle ıslah imar planlarına göre değerlendirilir. Islah imar planına göre başka türlü değerlendirilmesi mümkün olmayan fazlalıklar, rayiç değer üzerinden tahsis yapılan gecekondu sahibine devir ve adına tescil edilir...) hükmüne ~'er verilmiş; anılan maddeye ek fıkra ekleyen 3336 sayılı kanunun 3. maddesinde ise özetle; (...daha önce bedeli tamamen ödenen arsa veya konutlar, satış yada devri yapılanlar adına valilik veya belediyelerin talebi üzerine tapuya tescil edilir...) denilmiştir. Ayrıca, gecekondu sahiblerine, anılan idarelerce kamulaştırma yoluyla ve kamulaştırma bedeli üzerinden arsa devir yapılacağı öngörülmüştür.
Hemen belirtilmelidir ki; yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca tapuda yapılan işlem, idari karara dayalı bir tahsis işlemi olmayıp, özel kanundan doğan yetkiler kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmiş bir satış işlemidir. Bu durum karşısında uyuşmazlığın, idari yargı yerinde değil, genel hükümlere göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu'nun 21.6.1995 tarih, 1995/1-489 esas, 1995/651 sayılı kararında da anılan ilke benimsenmiş, Dairenin yargısal uygulaması da bu yolda kararlılık kazanmıştır.
Hal böyle olunca, 2981 sayılı Kanunun 3290 sayılı Kanunla değişik 9/b maddesinin gözetilmesi, 400m2'lik tahsis normu dışındaki arsa için yapılan satışın, kanunda deyimini bulan düzenleme ve sınırlandırma kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, böylece, satışın kanuna uygun düşüp düşmediğinin saptanması, özellikle; "satışa konu fazlalığın imar planına göre başka türlü değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığının" uzman bilirkişi yada bilirkişilerin raporuyla açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç doğrultusunda bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.1995 tarihinde oybirliği ile karar verildi.