 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1995/13196
K. 1995/14544
T. 29.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GİZLİ BAĞIŞ
TAPU İPTALİ VE TESCİL
KARAR ÖZETİ Murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığıtemliki işlemler için bağlayıcı olan 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının, murisin bedelini ödeyerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirdiği işlemler hakkında; gerek doğrudan ve gerekse yorum yoluyla uygulanmasına olanak yoktur.
(YİBK., 1.4.1974 gün ve 1/2 s.)
Davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasından, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş ise de, tebligat pulları dosya içerisinde bulunmadığından talebin reddine, temyiz incelemesinin evrak üzerinden yapılmasına karar verildi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanısıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.12.1992 tarih, 586/782; 21.9.1994 tarih, 248/538; 21.12.1994 tarih, 667/856; 11.10.1995 tarih, 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Somut olayda, miras bırakanın parasını ödeyerek üçüncü kişiden aldığı 37 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ikinci eş olan davalı adına oluşturulduğu; davalının taşınmazı alacak maddi gücünün bulunmadığı ileri sürülüp iptal ve tescil istendiğine göre, yukarda değinilen ilkeler ve içtihatlar uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü, HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.