 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/11900
Karar no : 1995/12809
Tarih : 6.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 6. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 30.12.1994 gün ve 390/1051 sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 18.5.1995 gün ve 5426/7345 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava, imar islah uygulamasıyla tecavüzlü hale gelen binaların (gecekonduların) yıkımı yoluyla elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalılardan Ümmiye, Hazineden aldığı tapu tahsis belgesine tutunmuştur. Öteki davalı ise Hazineninde paydaşı olduğu kadastro parselinde, hazine yerine gecekondusunu yaptığını bildirerek kendilerine 3194 sayılı yasanın 18.maddesi uyarınca kaim bedel ödenmesini savunmuştur. Mahkemece, davalılardan Ümmiyenin idari yargıda açtığı davanın sonucunun beklenmesine gerek olmadığına ve gecekondularında imardan önce yapılmaları nedeniyle davalılar yararına raiç bedele hükmedilerek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekirki, davacılar, imardan önceki kadastronun 3048 ada, (2)parsel sayılı taşınmazında paydaş olup, davalılar ise, kadastro parselinde paydaş değillerdir. Ancak , gecekondular, imar, İslah uygulamasından önce yapılmıştır. Esasen, değinilen bu yönler, Mahkemenin ve yanlarında kabulündedir.
Ne varki, davalılardan ümmiye de, bu amaçla Ankara 3.İdare Mahkemesine dava açarak, kadastro 3049 ada, (2) parsel sayılı taşınmazda", Yenimahalle Belediyesince yapılan ve kesinleşen imar-islah işlemi ve dağıtım cetvellerinin teknik ve hukuki açıdan fiili duruma uymadığından bahisle iptalini istemiştir. Nitekim, karar düzeltme dilekçesine ekli olarak sunulan,anılan Mahkemenin 8.2.1995 günlü karar fotokopisinden de bu yerde yapılan dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca,idari yargı kararının kesinleşmesinin beklenilmesine, davalı yararına kesinleştiğinin saptanması halinde,imar
uygulamasından önceki mülkiyet durumu yeniden geçerlilik kazanacağından uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Değinilen yönler, karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalı tarafın yerinde görülen karar düzeltme isteğinin HUMK'nun 440.maddesi gereğince
Kabulüne, Dairenin 18.5.1995 gün ve l 995/5426-7345 esas, karar sayılı hükmünün ortadan kaldırılmasına yerel mahkemece kurulan hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince, BOZULMASINA alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.