 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/10757
Karar no : 1995/12617
Tarih : 3.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle, duruşma günü olarak saptanan 3.10.1995 Salı günü için yapılan tebligat ü zerine temyiz eden vs. vekili Avukat M.Erol U... ile temyiz edilen Halim S... vekili Avukat İrfan Y... ve Gülser A... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
HUMK'nun 74 ve onu izleyen maddelerine göre, bir davada uyuşmazlığa ilişkin maddi olguları bildirmek yanlara,bildirilen bu olguları açıklığa kavuşturarak hukuksal nitelendirmeyi yapmak ve sorunu çözüme ulaştıracak yasa hükmünü bulup uygulamak Yargıca aitdir. Mahkemece olaylar yanlış değerlendirildiği için soruşturma yönteminde de,varılan sonuçta da yanılgıya düşülmüştür. Saptanan olguların "hata-hile" hukuksal nedenine ilişkin iddiaya dayanak teşkil ettiğinin ve hukuki nitelendirmeninde bu yolda yapılması gerektiğinin kabulü zorunludur. Esasen karardaki gerekçenin aksine davacılar dava dilekçesinde hileden de sözetmişlerdir. HUMK'nun 293.maddesinde ifade edildiği üzere bu tür iddiaların tanık dahil, her türlü delil ile kanıtlanabilmesine yasal olanak vardır. O halde, uyuşmazlığın esasına girilerek yanların gösterecekleri delillerin tümüyle toplanması, önceden görülen Asliye 23. Hukuk Mahkemesinin 1992/542 esas sayılı dava dosyasının bağlayıcı olup olmadığının değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken, yeterli soruşturma yapılmaksızın (hileden sözedilemediğinden resmi akdin aksinin ayni güçteki bir başka belge ile kanıtlanabileceğinden) bahisle davanın reddedilmesi isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın" temyiz edene geri verilmesine, 16.5.1995 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 3.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.