 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/10518
Karar no : 1995/11923
Tarih : 8.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BİLİRKİŞİ RAPORLARI ARASINDAKİ AYKIRILIK
KARAR ÖZETİ: Kadastral çap kaydına dayanılarak açılan davalarda, dosyaya ibraz edilen raporlar birbirleriyle çelişiyor ve çap uygulamasına ilişkin ilkeleri içeren bir nitelik taşımıyor iseler, yeniden uygulama yapılmalı; raporlar arasındaki çelişki giderilmeli ve sağlıklı bir sonuca varılmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 275, 283, 284)
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalılar İbrahim ve Mustafa tarafından temyizi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönüde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
Somut olayda davacıya ait kadastral çap kaydının değişik bölümlerine birbirlerinden bağımsız olarak, davalıların el attıkları uzman bilirkişilerce saptanmıştır. Nevarki, dosyaya ibraz edilen uzman bilirkişi raporları, gerek elatılan bölümler, gerekse ecrimisil bakımından birbirleriyle çelişkilidir.
Hal böyle olunca, oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşecek şekilde yerinde yeniden pafta ve çap uygulaması yapılması; özellikle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, önceki rapora üstünlüğü tartışılmayan ve onu tahlil etmeyen 2. rapora değer verilerek karar verilmesi isabetsizdir.
Davalılardan İbrahim ve Mustafa'nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.