 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1993/866
K. 1993/5535
T. 29.4.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPULU TAŞINMAZA ELATMANIN ÖNLENMESİ
ŞUYULANDIRMA İLE KURULAN TAPU
İDARİ YARGI KARARI
KARAR ÖZETİ 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılarak oluşturulmuş şuyulandırmaya ilişkin tapunun idari yargı kararı ile iptal edilmiş olması durumunda, idari karar asıl tapu kaydını kendiliğinden geçersiz hale getirmez. Bu karar ilgilisine kadastral duruma dönülmesi için istek ve dava hakkı verir.
(2981 s. İmar K. m. 10)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan elatmanın önlenmesi, kal' davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan idari nitelikteki şuyulandırma (parselasyon) işlemi ile oluşturulmuş bulunan 1611 parsel sayılı imar çap kaydını sonradan satın alıp edinen kişidir. Davada, çap kaydına dayanarak elatmanın önlenmesini ve davalıya ait binanın yıkılmasını istemektedir.
Davalı ise, davacının kaydını oluşturan idari şuyulandırma (parselasyon) işlemini idari yargı kararıyla iptal ettirdiğini ve kararında kesinleştiğini; davacının da bu durumları bile bile imar çap kaydını edinen kişi olduğunu savunmaktadır.
Gerçekten; davada dayanılan tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla iptal edilip ortadan kaldırıldığı belgelenmiş bulunmaktadır. Ne var ki, değinilen idari karar, tapu kaydını kendiliğinden hükümsüz hale getiremez. Bu karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası (kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir. Öte yandan, olayda davacının sonradan ediniminden ötürü MK.nun 931. maddesi hükmü uyarınca da bir soruşturmanın yapılmasında zaruret vardır.
O halde, öncelikle ve özellikle MK.nun 931. maddesi hükmünce inceleme yapılmalı, yanların buna ilişkin delilleri değerlendirilmeli, böylece, edinmenin iyi yada kötü niyete dayandığı hususu açıklığa kavuşturulmalıdır. Davacının edinmesinin kötü niyete dayandığının anlaşılması durumunda; davalıya sicildeki imar çap kaydını idari karar uyarınca kadastral kayda dönüştürebilme olanağı (önel verilerek) sağlanmalı ve kadastral kayıtlara dönülmesinden sonra bunlara (kadastral mülkiyet haklarına) bakılarak uyuşmazlık çözümlenmelidir.
Yerel mahkemenin yukarıda belirtilen içerikte ve nitelikte bir inceleme yapmadan noksan soruşturmayla yetinip, yazılı olduğu üzere hüküm kurması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.4.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.