 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1993/14417
K. 1994/913
T. 31.1.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO HUKUKU
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
KARAR ÖZETİ Kadastro Yasasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre, ancak kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanılması durumunda sözkonusu olabilir. Kadastro tesbiti sonrası nedene dayanıldzğı takdirde, anılan sürenin uygulama yeri yoktur.
(3402 s. Kadastro K. m. 12/3)
Davacı tarafından., davalı aleyhine açılan davada mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Çekişmeli taşınmazlara ilişkin 1940 yılında yapılan kadastro tesbitinin 1941 'de kesinleşmesine karşın tapu iptal ve tescil isteğini içeren temyize konu dava 23.1 .1991 tarihinde açılmıştır. Bilindiği gibi, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre, ancak kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanılması durumunda sözkonusu olabilir. Diğer bir anlatımla, kadastro tesbit sonrası nedene dayanıldığı takdirde anılan sürenin uygulama yeri yoktur. Somut olayda davacılar, iskanen 2510 sayılı Yasaya göre 1952 yılında (tesbit sonrası) oluşan tapu kaydına dayanmışlardır. Ne varki iskan tahsisi ve merciinden onay tarihi hususları araştırılmış değildir. Hemen belirtmek gerekir ki, onaylı iskan kaydı (tahsisi) mülkiyet hakkı sağlayacağından, hakkın doğduğu bu tarihin duraksanmayacak biçimde belirlenmes zorunludur. Mahkemece, bu yönde soruşturma ve değerlendirme yapılmaksızın hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazı yenindedir. Kabulüyle açıklanan nedenden ötürü, HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.1.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.