 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1993/11290
K. 1993/14275
T. 24.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PARSELASYON (ŞUYULANDIRMA)
ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKTIRMA
DAVASI
KARAR ÖZETİ Davalının kadastrol parselinin mülkiyet alanına yaptırdığı binanın imar şuyulandırılması (parselasyonu) sonucu oluşturulan davacılara ait imar parseline katıldığı saptanması halinde, bu tür davanın kabul edilebilmesi davacıların bina bedelini (kaim bedeli) davalıya ödemleri ya da aralarında başka bir anlaşmanın yapılması koşuluna bağlıdır.
(3194 s. İmar K. m. 18)
Davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan davada mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalının kadastrolparselinin mülkiyet alanına yaptırdığı davaya konu binanın imar şuyulandırması (parselasyonu) sonucu oluşturulan davacılara ait imar parseline katıldığı çap uygulamasına ilişkin uzman bilirkişi raporuyla saptanmıştır. Esasen, bu yön yanlar arasında tartışmasızdır. Davacılar, davalının kal' suretiyle elatmasının önlenmesini istemişlerdir. Mahkemece, elatmanın önlenmesine karar verilmiştir. Ne varki, bu tür bir davanın kabul edilebilmesi davacıların bina bedelini (kaim bedeli) davalıya Ödemeleri ya da aralarında başka bir anlaşmanın yapılması koşuluna bağlıdır. Anılan yön yürürlükten kaldırılan 6785 sayılı imar Yasasının 42/c ve 3.5.1 985 tarihinde yürürlüğe giren 3194 sayılı yeni imar Yasasının 18. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. 0 halde, mahkemece yerinde yeniden keşif yapılması, çekişmeli binanın niteliğinin ve kaim bedelinin konunun uzmanı olan bir bilirkişi aracılığıyla saptanması ve saptanacak bedelin davalı yararına depo ettirilmesi, ondan sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmaya ve yanılgılı değerlendirmeye dayanılarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü, HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.