 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1992/9489
K. 1992/14604
T. 26.11.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL
İSKAN YOLUYLA VERİLMİŞ TAŞINMAZ (Geri alma)
ÖZET Davalı Hazine, geri alma hakkını 1945 tarihinde kullanmış ve iskan tahsisini idari işlemle geri alıp, ortadan kaldırarak taşınmazları tekrar tapuya kaydettirmiştir. Geri alma işleminin gerçekleştirildiği tarihlerde yürürlükte bulunan yasa maddesine (2510 sayılı Kanunun 29. maddesine) dayalı işlem, İdari Yargı yerinde iptal edilmedikçe; tapu iptal ve tescil davasının adli mahkemelerde dinlenmesine yasal olanak yoktur.
(2510 s. İskan K. m. 29, ek m. 18)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iptal tescil davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı Hazine tarafından temyizi üzerine; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar, 2510 sayılı Yasa uyarınca kendilerine ve miras bırakanlarına tahsis edilen çekişmeli taşınmazların, sonradan iskan yerlerini terk ettiklerinden bahisle davalı Hazine tarafından geri alındıklarını, oysa, geri almayı gerektiren terk olgusunun doğru olmadığını ileri sürmüşler; Hazine'ye geçen tapu kayıtlarının hisseleri oranında iptalini ve adlarına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece, (... 2510 sayılı İskan Yasasına 1306 sayılı Kanunla getirilen hükme göre; taşınmazların ancak mahkeme kararıyla geri alınabileceğinin öngörüldüğü, idarenin yaptığı işleminin bu nedenle geçersiz olduğu...) gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten, 2510 sayılı Yasaya dayanılarak tahsis ve temlik edilen taşınmazlar yönünden İdareye geri alma yetkisini veren Yasanın 29. maddesi, 1970 senesinde 1306 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmış ve getirilen 18. madde ile de geri alma işleminin geçerliliği mahkeme hükmüne bağlanmıştır.
Ne var ki, somut olayda davalı Hazine, geri alma hakkını 1945 tarihinde kullanmış ve iskan tahsisini idari işlemle geri alıp, ortadan kaldırarak taşınmazları tekrar adına tapuya kaydettirmiştir. Öte yandan, o tarihlerde yürürlükte bulunan 2510 sayılı Yasanın 29. maddesi uyarınca gerçekleştirilen idari nitelikteki geri alma işleminden dolayı anılan işlemin iptali için idari yargı yerine başvurulmadığı da anlaşılmaktadır,
Bilindiği üzere; her olayın tüzel hükümleri, o olayın oluştuğu günde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine bağlıdır (bkz. 22.5.1946 tarih, 26/9 sayılı Yargıtay inançları Birleştirme kararı).
O halde, geri alma işleminin gerçekleştirildiği tarihlerde yürürlükte bulunan yasa maddesine (2510 s. Kanunun 29. maddesine) dayalı işlem, idari yargı yerinde iptal edilmedikçe; diğer bir anlatımla, kayıtları davalı Hazine'ye döndüren idari işlem hukuki varlığını koruduğu sürece işbu tapu iptal ve tescil davasının Adli mahkemelerle dinlenebilmesine yasal olanak yoktur.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü, HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|