 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1992/7578
K. 1992/8855
T. 3.7.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR DÜZELTME İSTEĞİ
ELATMANIN ÖNLENMESİ
KEŞİF
BİLİRKİŞİ VE TANIK DİNLENİLMESİ
ÖZET: Çevreyi iyi bilen yaşlı ve yansız kişilerden seçilecek yerel bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılmalı, yerel bilir kişilerden tarafların davada dayandıkları tapu kayıtlarında okunan sınırlar hakkında ayrıntılı bilgiler alınarak zemindeki yerlerini göstermeleri sağlanmalıdır. Bilemedikleri sınırlar yönünden taraf tanıklarının bilgilerine başvurulmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 363, 440)
Taraflar arasındaki davadan dolayı verilen 29.1.1991 tarih, 12/2 sayılı hükmün ONANMASINA ilişkin 27.2.1992 tarih, 12798/2302 sayılı Daire Kararının tashihen incelenmesi davacı tarafından duruşmalı olarak istenilmekle; karar düzeltme isteğinin duruşmalı yapılmasına yasal olanak bulunmadığı, temyiz incelemesinin de değer itibariyle evrak üzerinde yapılmasında bir usulsüzlük olmadığı sonucuna varılarak duruşma isteği reddedilmek suretiyle dosya okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapuya dayanan el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, yanlar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli yerin yanlara ait tapuların kapsamlarında kalıp kalmadığı, kalıyor ise hangi yanın tapusunun bu yere ait olduğu noktasında odaklaşmaktadır.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, uzun yıllar çayın etki alanında olduğu anlaşılan ve çay yatağının ıslah edilmesiyle uyuşmazlığa neden olan çekişmeli taşınmazın mülkiyet durumunun açıklığa kavuşturulduğunu söyleyebilmek olanağı yoktur. Diğer bir anlatımla, gerek önceki ceza dosyasının yapılan keşfinde, gerek bu davanın keşfinde dinlenilen yerel bilirkişilerin sözlerinden nizalı taşınmazın hangi yana ait tapu kaydının kapsamında kaldığı kesin sonucunu çıkarabilmek mümkün değildir. Öyle ise soruşturmanın hükme yetecek şekilde tamamlanmadığı açıktır. Bilindiği üzere yetersiz soruşturmayla hüküm kurulamaz.
O halde, çevreyi iyi bilen yaşlı ve yansız kişilerden seçilecek yerel bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişilerden tarafların davada dayandıkları tapu kayıtlarında okunan sınırlar hakkında ayrıntılı bilgiler alınarak zemindeki yerlerini göstermeleri sağlanmalıdır. Bilemedikleri sınırlar yönünden taraf tanıklarının bilgilerine başvurulmalıdır. Ayrıca, civar komşu kayıtların tümü, eksiksiz olarak merciinden ve yanlardan istenip, onların dahi uygulamaları yapılarak, komşu kayıtlarla bağlantı kurulmak ve denetlemeye gidilmek suretiyle soruşturmaya genişlik kazandırılmalı ve böylece taraf tapu kayıtlarının hangisinin çekişmeli taşınmaza ait bulunduğu hakkında kuşkuya yer bırakmayacak bir inceleme ve uygulamanın gereği yerine getirilmelidir. Davada dayanılan tapu kayıtlarının birbirleriyle ve komşu kayıtlarla olan bağlantıları yönünden gerekli görüldüğü takdirde uzman bilirkişiden raporda alınmalı; bunun yanı sıra komşu kayıtların uygulanış biçimi de dahil, yapılan uygulamayı tümüyle yansıtan keşfi izlemeye ve infazı sağlamaya elverişli kroki tapu fen memuru sıfatını taşıyan uzman bir bilirkişiye düzenlettirilmelidir. Tüm belirtilen işlemler yerine getirildikten sonra da varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Yerel Mahkemenin incelemeyi ve uygulamayı eksiksiz şekilde tamamlamadan noksan soruşturmayla yetinip hüküm kurması doğru değildir. Anılan hususlar bu kez yapılan inceleme sırasında anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 440. maddesi uyarınca kabulüne ve Dairenin 27.2.1992 tarih, 12798/2302 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, Abana Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.1.1991 tarih, 12/2 sayılı hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 3.7.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|