 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1992/6957
K. 1992/11400
T. 8.10.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ELATMANIN ÖNLENMESİ
YIKIM VE ECRİMİSİL
KİRACI
HUSUMET
ÖZET: Yıkım isteğini içeren davalarda yapının asıl sahibinin de yer alması zorunludur. Husumette yanılgının değil, noksanlığın bulunduğu gözetilerek davacı ya yapı (muhtesat) sahibi aleyhine de dava açabilmesi olanağının önel verilerek sağlanması, açıldığı takdirde işlem dava ile birleştirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 43)
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekilince temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı PTT. Genel Müdürlüğü vekili, müvekkili İdareye ait çaplı taşınmaza davalı tarafından gecekondu niteliğinde bina yapılmak suretiyle elatıldığını ileri sürmüş, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenilmesine, binanın başkasına ait ve davalının da onun kiracısı olduğunun anlaşıldığından bahisle yıkım ve ecrimisil isteklerinin reddine karar verilmiştir. Gerçekten, yıkım isteğini içeren davalarda yapının asıl sahibinin de yer alması zorunludur. Ne var ki, bu durum davanın yıkım yönünden reddi sonucunu doğuramaz. O halde, olayda husumette yanılgının değil, noksanlığın bulunduğu gözetilerek davacı İdareye yapı (muhtesat) sahibi aleyhine de dava açabilmesi olanağının önel verilerek sağlanması; açıldığı takdirde işbu davayla birleştirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, değinilen şekilde işlem yapılmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, davalının ecrimisilden de sorumlu tutulmaması da doğru değildir. Davacı idarenin temyiz itirazları yerindedir, kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.10.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|