 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1991/13839
K. 1992/6340
T. 12.5.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTAL VE TESÇİL
SINIR DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN İLAM
ÖZET Sınır düzeltilmesine ait ilamın kapsamı yönünden davalı Hazineyi bağlayıcı niteliği bulunup bulunmadığının dikkate alınması gerekir.
(1086 s. HUMK. M. 236)
Yanlar arasında görülen davada;
Davacı, 78 sıra numaralı tapu kaydı ile maliki bulunduğu arazisinin kadastroca 274 parsel içerisinde davalı Hazine adına tesbit ve tescil edildiğini ileri sürerek kayıt iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı ise, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kabule dair verilen karar yasal süresi içerisinde duruşmalı inceleme yapılması isteği ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edildiğinden; dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapuya dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Öncelikle davacının dayandığı kaydın kök geldisi Mayıs 1927 tarih, 6 numaralı tapu kaydı ve tüm gittileri ile 9 dönüm, 8271 m2 miktarına ilişkin ve 16 parçaya bölünmesine ait haritaları getirtilmemiş, bu kayıt ve tüm gittilerinin kadastroda herhangi bir parsele revizyon görüp görmediği de sorulmamıştır.
Ayrıca, çekişmeli 274 parselin tapulama yoluyla oluşturulan tapu kaydı ve varsa gittileri de istenmemiştir. Noksan soruşturma ve uygulamaya dayanılarak hüküm kurulamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, değinilen noksanlıklar tamamlandıktan, sınır düzeltilmesine ilişkin dosyalar da getirtildikten sonra çekişmeli yer ve çevresini iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi yada kişiler ile tapu fen memuru veya harita mühendisi sıfatını taşıyan uzman fenni bilirkişi aracılığı ile yerinde yeniden uygulama yapılarak gerek kök tapu ile gittiklerinin sınırları itibariyle gerekse dayanakları sınır düzeltmeye ilişkin haritaların kapsamları kuşkuya ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ayrı ayrı ve net bir şekilde belirlenmesi ve bütün bu hususların düzenlettirilecek ölçekli krokiye yansıtılması, sınır düzeltilmesine ait ilamın kapsamı yönünden davalı Hazineyi bağlayıcı niteliği bulunup bulunmadığı nın dikkate alınması ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hükme varılması doğru değildir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.5.1991 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık ÜcretTarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 250.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına ve peşin alınan temyiz harcın temyiz edene gen verilmesine, 12.5.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.