 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1990/5030
K: 1990/6126
T: 04.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen hükmün bozulmasına ilişkin olan 20.11.1989 gün ve 12690-13744 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kadastro tesbiti sırasında 124 parsel sayısı verilerek dava dışı Ali G. isimli kişi adına tesbit ve tapuya kaydedilen taşınmazın bir bölümüne ilişkin olarak davalı Hazinenin önceden açtığı davaya bakılmakta iken; anılan parselin (124 parselin) 19.2.1981 tarihli idari karara dayanılmak suretiyle 6785 sayılı yasanın 42/C. maddesi uyarınca parselasyona tabi tutulduğu ve imar parsellerinin oluşturulduğu anlaşılmaktadır. bunun yanısıra, davacıların oluşan imar parselini (çapını) edindikleri, davaya konu şerhin ise, daha sonra (edinmeden sonra) sicile yazıldığı da tartışılmasızdır. Kuşkusuz, şerhinin imar parsel kaydına yazdırılmasında hukuksal bir yarar bulunmaktadır. Ne var ki, olayda yerel mahkemenin de değindiği gibi imar parselasyon işlemi sonucu yeni kayıtlar (İmar çapları) oluşmuş, kayıtlar el değiştirmiş ve yeni bir durum ortaya çıkmıştır. Hal böyle olunca; kadastral kayda yönelik 25.4.1981 tarih 820/307 sayılı kesinleşmiş ilamın, idair karara dayanılarak oluşturulan imar kaydını nasıl etkileyeceği; diğer bir deyişle, ilamın idari nitelikteki parselasyon işlemi karşısında ne surette yerine getirileceği (infaz edileceği) hususunu açıklığa kavuşturulmasında zaruret vardır. Zira, kayıttaki şerhin akıbeti belirsiz bir süre için askıda bırakılamaz.
Bu itibarla, 25.4.1981 tarihli ilamın davacılara geçen imar çapı üzerinden yerine getirilmesini (infazını) amaçlayan idari ya da adli nitelikte her hangi bir başvuru veya davanın bulunup bulunmadığı araştırılmalı; davalı Hazinece başvuru ya da dava açabilme yönünden önel istendiğinde uygun bir önel verilmeli ve böylece, ilamın imar parselasyon işlemini nasıl etkileyeceği açıklığa kavuşturulduktan sonra, işbu dava hakkında bir hüküm kurulmalıdır. Anılan hususlar, karar düzeltme isteğinin incelenmesi sonunda anlaşıldığından, davacıların karar düzeltme isteklerinin HUMK.nun 440. maddesi gereğince kabulüne ve Dairenin kesin nitelikteki (davanın reddedilmesine işaret eden) 20.11.1989 tarih ve 12690/13744 sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına, Antalya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince kurulan 7.7.1989 tarih 1082/636 sayılı hükmünün yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (...) 4.5.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.