 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1990/3849
K: 1990/3595
T: 15.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar yasal süre içerisinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi; gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı davaya konu taşımazlarını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıların miras bırakanlarına temlik etmiş, bakım borçlusunun ölümü üzerine de; salt bunu (ölüm olgusunu) ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Mahkemce, (..tapudaki bağış ölünceye kadar bakma şartı ile yapılmıştır. Ölüm ile şart ortadan kalkmıştır..) gerekçesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; bakım alacaklısının ölümü sözleşmeyi sona erdirdiği halde, bakım borçlusunu ölümü ile sözleşme sona ermez. (B.K. 518 m.). Bu durumda (bakım borçlusunun ölümü halinde) alacaklının bir yıl içerisinde sözleşmenin fehsini istemeye hakkı vardır. Ancak, bakım alacaklısı, borçlunun mirasçılarından sözleşmenin yapıldığı ve tamam olduğu sırada borçluya verdiği taşınmazı ya da taşınmazları isteyemez. Sadece borçlunun iflası halinde iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir paranın kendisine verilmesini dava edebilir. Anılan ilke 5.6.1957 tarih 25/22 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında açıkça vurgulandığı gibi, Borçlar Kanununun 518. maddesi hükmünde de ifade edilmiştir. O halde davanın yasal sürede açıldığı gözetilerek yukarıda değenilen olgular ve ilkeler çerçevesinde soruşturma ve değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü, H.U.M.K.4 nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 15.3.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi