 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1990/3191
K: 1990/3142
T: 08.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen tesbit davası sonunda yerel mahkemece verilen,davanın reddine ilişkin karar, temyiz edilmekle gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davalı yana ait 13.12.1933 tarih ve 24 sayılı tapunun siclindeki "miktar fazlasının Hazineye ait olduğuna" ilişkin şerh, 1955 yılında yapılan kadastro tesbitine de yansımıştır. Anılan şerhin hukuksal dayanağı varsa tarafları bağlayacağı kuşkusuzdur. Nitekim Mahkemece de bu yolda araştırma ve uygulama yapılmışsa da, uzman bilirkişiye düzenlettirilen kroki; keşfi izlemeye tapuda yazılı sınırların çekişmeli taşınmazın tümü ie çevirip çevirmediğini, açık yön kalıp kalmadığını, anılan tapunun miktarıyla geçerli olup olmadığını kesin bir biçimde ortaya koymaya yeterli değildir. Ayrıca, yerel bilikişi uygulama sırasında taşınmazın bugünkü sınır komşularının adlarını saymış vefakat tapudaki sınır isimleriyle birbağlantı kurmamış, hangi sınırın hangi noktadan başlayıp hangi noktada bittiğini de göstermemiştir. Hele tapu fen memuru olan uzman bilirkişinin "taşınmazın etrafından genişletilmeye müsait arazi yoktur" yolundaki sözlerine değer verilemez.
Bundan başka, çekişmeli taşınmazın çevresinde sınır oluşturan parsellere ilişkin kadasto tutanakları getirilmediği için, komşu taşınmazların Hazine tarafından dağıtılıp dağıtılmadığı, başka bir anlatımla Hazinenin kendi sınırlarını bizzat çizip çizmediği, komşu taşınmaz kayıtlarını davalıları sınır okuyup okumadığı açıklığa çıkarılmış değildir.
1933 yılında davalıların miras bırakanlarına iskan yoluyla bu taşınmaz (tarla ve içinde 28 zeytin ağacı) cins ve niteliği belirtilerek öngörülmüştür. 28 zeytin ağacının tarımsal yönünden kapsayacağı alan uzman bilirkişi aracılığı ile saptanması gerekeceği üzerinde hiç durulmamıştır. Tüm bu yönlerin çekişmeli yer üzerinde özenle araştırılıp soruşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması zorunludur. Yetersiz soruşturmaya dayanan karar sağlıklı ve doyurucu olamaz.
Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 8.3.1990 tarihde oybirliğiyle karar verildi.