 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1990/16127
K: 1991/1659
T: 11.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, kal davası sonunda yerel Mahkemece verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edildiğinden dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : HUMY.nın 73. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme yanları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. İşte onun içindir ki, davetin ve özellikle yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Bilindiği gibi; tebliğ ile ilgili yasa ve tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerek tebliğ tarihi, yasa ve tüzükte emredilen şekillerle kanıtlanabilir. Yasanın ve tüzüğün bu konuda etkili önlemler almış olmasının tek amacı tebliğin muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Zira, yazılı tebligat bir davaya ilişkin işlemleri o dava ile ilgili kişilere bildirmek için mahkemelerce yasaya uygun biçimde yapılan bir belgelendirme işlemidir. O halde, yasa ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.
Somut olayda, davaya yokluğunda bakılan davalıya çıkarılan dava dilekçesinin tebliğine ilişkin davetiye köy muhtarına tebliğ edilmiş, bir başka dilekçenin tebliğine ilişkin aynı adrese gönderilen davetiye muhatabın adreste ismen tanınmadığından ve muhtarlık kayıtlarında olmadığından bahisle bila tebliğ iade edilmiştir. Karar ekli davetiye de Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Davalı da temyiz dilekçesinde uzun yıllardır yurt dışında işçi olarak çalıştığını bildirmiştir. Bu itibarla, dava dilekçesinin yasa ve tüzük hükümlerine uygun ve hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde davalıya tebliğ edilmesi, savunma yapabilme olanağının sağlanması, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde işin esasının incelenip hüküm kurulması gerekirken, değinilen hususlar yeterince değerlendirilmeden sonuca gidilmesi ve yazılı olduğu biçimde karar verilmesi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.