 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E. 1990/14236
K. 1991/4211
T. 29.3.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MUVAZAA
- TAPULU TAŞINMAZ
- TAPUSUZ TAŞINMAZ
ÖZET : Muvazaadan söz edilebilmesi, görünürdeki sözleşmenin hukukça var sayılmaması koşuluna bağlıdır. Tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetlikten ibaret olan hakkın devrine ilişkin gizli sözleşme ise, hiçbir şekil şartına bağlı olmaksızın geçerlidir. Bu nedenle, tapusuz taşınmazlarla ilgili muvazaa davalarının dinlenebilmesine yasal olanak yoktur.
(818 s. BK. m. 18)
(YİBK., 1.4.1974 gün ve 1/2 s.)
Taraflar arasında görülen davadan dolayı verilen 28.12.1988 tarih 195/647 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmekte; dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, "muris muvazaası" nedenine dayanılarak açılmış tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup; mahkemece, sabit görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere sade ve yalın anlatımıyla muvazaa; tarafların, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan ve bundan ötürü de aralarında hüküm doğurmayan bir görünüş yaratmak konusunda anlaşmalarıdır. Bu tanımın ortaya koyduğu hukuksal gerçek ise şudur: Muvazaadan söz edilebilmesi için, görünürdeki sözleşmenin hukukça var sayılamaması gereklidir. Buna karşın, görünürdeki işlemin geçerli bulunması durumunda, muvazaadan söz edilemez (Bkz. von TUHR, Borçlar Hukuku, Edege Çevirisi, Sh: 28 vd.). Nitekim, konuya ilişkin 1.4.1974 günlü ve 1/2 sayılı Yargıtay inançları Birleştirme Kararında değinilen ilke, (...BK.nun 18. maddesine dayanan dava hakkı, işlemin aslında geçersizliği nedenine dayanır...) denilmek suretiyle ifade edilmiştir.
Tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetlikten ibaret olan hakkın devrine ilişkin gizli sözleşme ise hiçbir şekil şartına bağlı olmadığından geçerlidir. O halde, tapusuz taşınmazın ya da taşınmazların muvazaalı şekilde bağış yoluyla devir ve teslim edildiğine yönelik iptal davasının dinlenebilmesine yasal olanak yoktur (Hukuk Genel Kurulu'nun 22.12.1982 tarih, 1979/13-1905 E., 1982/966 K. sayılı kararı).
Bu itibarla, aslı tapusuz bulunan çekişmeli taşınmaz için tapulama tespiti sırasında muvazaalı olarak sicil oluşturulduğu hakkındaki iddianın dinlenemeyeceğinin dikkate alınması suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere iptal ve tescile hükmedilmesi doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.3.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.