Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1990/14086
K: 1990/14697
T: 14.12.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Yanlar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 8. Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmekle (...) gereği görüşülüp düşünüldü:
 
  KARAR : Davacı, davasının dayanağı oluşturan tüm olayları vakıaları dava dilekçesinde bildirmekle yükümlüdür (HUMK.m.179/1) Hakim, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlıdır ve bunlar hakkında inceleme yapabilme durumundadır. Ancak, bildirilen olaylara uygulanacak hukuk kuralını yasa hükmünü bulmak tamamen hakimin işidir. Diğer bir anlatımla maddi olayları bildirmek yanlara, hukuksal nitelendirmeyi yapmak hakime aittir (HUMK.m. 76). Hemen belirtmek gerekir ki, davada ileri sürülen olaylar belirsiz müphem veya çelişik olmamalı, kendi içersinde tutarlı bulunmalıdır. Aksi takdirde hakim, belirsiz veya çelişik gördüğü iddia ve sebepler hakkında açıklama isteyebilir.(HUMK. m. 75/11). Açıkama istenebilir" sebepler" denirken "vakıaların amaçlandığı kuşkusuzdur. Zira, "hukuki sebepler" kavramı farklılık arzeder. Hukuki sebepler, davacının netice-i talebini (istem sonucunu ) haklı göstermek için dava dilekçesinde bildirildiği olayların hukuki niteliği veya hukuki tavsifidir. Elbette, dilekçede hukuki sebeplerden de sözedilecek ve bunlar özetlenecektir. Fakat bunun yapılmamış olmasının bir müeyyidesi yoktur. Esasen, hakim bildirilen hukuki sebeple bağlı da değildir. Bilimsel görüşler ve yargısal uygulama bu doğrultudadır. (Hukuk Genel Kurulu'nun 19.1.1974 gün, 584/14 ve 11.4.1990 gün 152/236 sayılı kararları).
  Somut olayda davacılar (... ileri derecede yaşlı, hasta ve gözleri gömeyen miras bırakanlarının hukuki ehliyetten yoksun olduğunu, bu durumundan yararlanan davalı oğlunun kendisinden vekaletname aldığını, vekaletname kullanılmak suretiyle de ona (murise) ait çekişmeli taşınmazın Mahmut K. isimli dava dışı bir başka kişiye satılmışcasına temlik edildiği, otuzbeşgün gibi kısa bir süre sonra da taşınmazın o kişi tarafında tekrar davalıya devredildiğini; sonraki devir ve temlik işlemlerinin muvazaalı şekilde yapıldığını...) ileri sürmüşler; iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardı. Gerçekten, iptal istenirken ehliyetsizlikten söz edilmiş ve ehliyetsizliği doğrulayan bilgi ve belge dosyaya getirilememiştir. Bunun yanısıra, murisin vekaletnamenin alınışı sırasında hile ile hataya düşürüldüğü; diğer bir anlatımla, iradesinin fesada uğratıldığı sonucuna da varılamamaktadır. Ne varki, iddianın ileri sürülmüş biçimi ve açıklanan maddi olayın içeriği, vekalet görevinin kullanılmasına ilişkin inceleme ve değerlendirme yapılmasını da gerekli kılmaktadır. Borçlar Kanununun gerek temsile, gerek vekalet akdine yönelik hükümlerinden anlaşılacağı üzere, vekaleten temsil yetkisi kural olarak vekalet verenin yararına kullanılmalıdır. Eğer vekil, vekaletnameye dayalı temsil yetkisini kasten vakalet verenin zararına ya da iş ve elbirliği yaptığı saptanan başka birinin yararına kullanıldığı takdirde, yapılan işlem temsil yetkisinin sınırları içersinde kalmış olsa bile, vekalet vereni (temsil olunanı) bağlamaz. Böyle bir davranışla vekil, vekalet görevini kötüye kullanmakta, yettisini kötüye kullandığını bilerek vekil ile sözleşme yapan da hakkını kötüye kullanan kişi durumuna düşmektedir. Değinilen ilke, öğretide ifade edildiği gibi; Federal Mahkeme ve Yargıtay Kararlarında da vurgulanmış bulunmaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 13.2.1974 tarih 524/103 ve 16.11.1979 tarih 582/1371 sayılı kararları).
  O halde olayın özelliğine ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre; husumette noksanlık bulunduğu gözetilerek öncelikle, davacılara ilk el durumundaki Mahmut K. aleyhine de dava açabilme olanağı verilecek önel ile  sağlanmalı; açıldığı takdirde o davayla işbu dava birleştirilmeli, ondan sonra delillerin tümü eksiksiz toplanmak ve her türlü delil değerlendirilmek suretiyle devir ve temliklerin gerçek niteliği düşünce birliğine girilerek vekalet vereni kasten zarara uğratacak muvazaalı devir ve temliklerin yapılıp yapılmadığı) ortaya çıkarılmalı ve varılacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmelidir.
  Yerel mahkemenin yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular çerçevesinde yeterli bir soruşturma ve değerlendirme yapmadan sonuca gitmesi ve yazılı 0lduğu üzere hüküm kurması isabetsizdir.
  Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,16.51989 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 100.000-lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden tahsiline,peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini