Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:1989/8589
K:1989/13805
T:21.11.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KADASTRO KANUNU
  • BİR YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET : 2613  sayılı  Kadastro  ve  Tapu tahriri Kanunu ile diğer kanunlar  gereğince özel kadastrosu yapılan ve  tutanakları  kesinleşmiş  bulunan  taşınmazlar için on  yıllık  hak  düşürücü  süre  geçmiş  ise,  3402  sayılı  Kanunun yürürlüğe girdiği  tarihten  itibaren  bir  yıl  içinde  hak  sahipleri  dava açabilir.
(3402 s. Kadastro K. geçici m. 4/3)
 
Yanlar  arasında görülen davada; davacı, maliki bulunduğu 2886 ada 14 parselin beyanlar hanesindeki miktar fazlalığına  ilişkin  sınırlamanın  hukuki  dayanağı  bulunmadığından bahisle silinmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,  verilen  davanın  kabulüne  ilişkin  karar  yasal  süresi içerisinde duruşmalı inceleme yapılması  isteği  ile  davalı  Hazine  vekili  tarafından  temyiz  edilmekle,  dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava  konusu  taşınmaz 1771 sayılı Yasaya göre iskan yoluyla davacının miras bırakanına temlik  edilmiş ve tapunun 18.9.1934 tarih 96 sıra numarasında adına sicil oluşturulmuş ve beyanlar hanesine de (miktar fazlası çıkarsa Hazinenindir) şerhi yazılmıştır.
1944  yılında,  2613  sayılı  Yasaya  göre  yapılan  kadastro  çalışmaları  sırasında  dava konusu  taşınmaz  14  parsel  numarası  altında  davacı  adına  tesbit  ve  tescil edilmiş (28.6.1945)  ve beyanlar hanesinde de (fazla çıkan 5392.50 m2, 26.5.1944 tarih 1095 sayılı yazı ile Defterdarlığa bildirildi) şerhine yer verilmiştir.
Davacı,  anılan şerhin hukuki dayanağı bulunmadığını, Kadastro Yasalarına göre Hazinenin bu yerde  hakkı  olmadığını,  60  yıldır  zilyetliklerinin  devam  ettiğini  ileri  sürerek  şerhin silinmesini istemiştir.
Davalı  Hazine  3402  sayılı  Yasanın  4/3.  maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiğini,  davanın  reddi  gerektiğini  açıklayarak  savunmuştur.  Mahkemece,  davacıya  ait tapunun  değişmez  nitelikteki  sınırlarıyla  taşınmazı  çevirdiği,  komşu  taşınmazlar yönünde bir genişletme yapılmadığı, çevresinde  Hazine  arazisi  bulunmadığı,  dava  tapu  iptali isteğini  içermediği  için  3402  sayılı Yasanın hak düşürücü süreye ilişkin 4/3. maddesinin uygulanamayacağı gerekçeleriyle şerhin silinmesine karar verilmiştir.
Hemen  belirtmek  gerekirki;  hak  düşürücü  süreye  ilişkin gerekçe dışında Mahkemenin uygulama  sonucu  saptadığı  olgular  ve  düşünceler  doğrudur. Davacının böyle bir davayı açmakta haklı olduğu da kuşkusuzdur. Maddi olayın nitelendirilmesi, delillerin değerlendirilmesi yönünde hiç bir görüş aykırılığı yoktur.
Sorun, sicilin beyanlar hanesinde  yazılı  "Şefi"  hakkında  3402  sayılı  Yasanın  geçici 4/3. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmıştır.
Mahkeme, anılan yasa hükmünün salt  tapu  iptali  davalarında  uygulanabileceği düşüncesindedir.
Oysa  Kadastro  yada  tapulama  ile  oluşturulmuş tapu sicillerine karşı açılacak davalarda hakkın  türünü,  766  ve  2613  sayılı  Yasalar ile 3402 sayılı yasa hükümleri sınırlandırmış değildir. Genel bir tanımlama ile "Tutanaklarda belirtilen  haklara,  sınırlandırma  ve tesbitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten  sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak  itiraz  olunamayacağını  ve  dava açılamayacağını"  öngörmüş  ve  sicile  geçmiş  olan  hakkın  türü  ne olursa olsun on yıl geçtikten sonra dava açılmasına anılan yasalar izin vermemiştir.
"Beyanlar  hanesi"  nin  "sicil"  in  kapsamında  ve  onun  bir  parçası bulunduğu ve yazılı şerhin  "hukuksal  bir  durum" Hazineye tanınan bir "Hak" olduğu tartışılamaz (Bkz. MK.nun 919, 920, 921. maddeleri).
Bilinmektedir ki; 2613 sayılı Kadastro Yasasında  on  yıllık  hak  düşürücü  süre öngörülmediği  için  3402  sayılı  yeni  Yasanın  4/3. maddesi, 9.10.1987 tarihinden itibaren bir  yıl  içerisinde 2613 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılmış taşınmazlar hakkında "dava açabilme hakkını" tanımıştır.
Ne yazıkki, temyize  konu  bu  dava  bir  yıllık  hak  düşürücü  süre  geçtikten  sonra 30.11.1988 günü açılmıştır.
"Hak düşürücü süre" kamu düzeni ile  ilgilidir.  Davanın  "görülebilirlik  koşulu"dur. Hakim  doğrudan  bu  yönü  gözönünde  tutmak zorundadır. Hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan  davanın  esasını  Hakim  inceleyemez. Hukukun temel ilkelerinden sayılan bu barajı aşamaz.
Davacı,  davasında  haklı  da  olsa, tasfiye amacı güden 3402 sayılı Yasa artık bu hakkın özünü  silip  ortadan  kaldırmış,  uyuşmazlıkların  sonsuza  değin  sürmesini  engellemiş, kişilerle  Hazine arasında ve toplum içinde kavgasız bir ortamı sağlamak uğruna hakkı feda etmiştir.
Dairenin bu görüşleri, bilimsel  yapıtlarda  benimsendiği  gibi  (Bkz.,  Nusret  Ozanalp, Tapulama  K.  Şerhi,  Sahife:  240)  kararlılık  kazanmış  yargısal  uygulamalarda da yerini bulmuştur. (1. HD., 22.6.1982 tarih, 8473/8212 sayılı kararı örnektir. Çoğaltılabilir).
Sonuç : Hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan dava dinlenilemez. Reddedilmesi gerekirken, 3402 sayılı Yasanın geçici 4/3. maddesinin tapu  iptali  davalarında uygulanabileceğinden  sözedilerek  yazılı  biçimde  "şerhin  terkinine  karar  verilmesi  anılan yasa hükümlerine aykırıdır.
Davalı  Hazine  vekilinin  temyiz  itirazı  yerindedir.  Kabulüyle  hükmün açıklanan nedenden ötürü  HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine  ve  16.5.1989  tarihinde  yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince  gelen  temyiz eden  vekili  için  100.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden tahsiline, 21.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini