 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/5585
K: 1989/6918
T: 01.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar yasal süre içersinde taraflarca temyiz edildiğinden dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : H.U.M.K.nun 381. maddesi uyarınca mahkeme yanların iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Davadan tefhim ettiği kararla elini çeken hakim, artık bu kararını değiştiremez. Yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ile H.U.M.K.nun 382. maddesine göre aslolan hakim ve mahkeme katibi tarafından imzalanıp tefhim edilmiş bulunan kısa karardır. Gerekçeli kararın da tefhim edilen bu karara uygun yazılması düzenlenmesi zorunludur. Anılan yön, kamu düzeni ve mahkeme kararlarının güvenilirliği ve saygınlığı ile sıkı sıkıya bağlantılıdır. O halde, yerel mahkemece tefhim edilen ilk karardan sonra, dosyanın yeniden ikinci kez ele alınmasının ve birbiri ardı sıra üç ayrı kısa karar yazılmış olmasının yukarıda değinilen ilkelere aykırı düştüğü açıktır. H.U.M.K.nun 459. maddesi hükmü, belirtilen ilkelere aykırılık teşkil etmeyen mahkeme kararlarındaki maddi yanılgıların düzeltilmesi amacına yöneliktir. Ne var ki olayda yerel mahkeme, gerekçeli kararını ilk tefhim ettiği ve dosya içeriği ile toplanan delillere uygun düşen kısa karara uyumlu biçimde yazmış ve davanın yanlarına tebliğ etmiş bulunmaktadır. Bu itibarla ilk bildirilen tefhim edilen kısa karara ve buna uygun düşen gerekçeli karara aykırı düşecek şekilde iki ayrı kısa karar yazılmış olması saptanan hakkın özüne etkili değildir. Yanların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA 1.6.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.