 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/3076
K: 1989/5115
T: 24.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil sonunda, yerel mahkemece verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edildiğinden, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacının iddiasına dayanak yaptığı tapulama sırasında herhangi bir parsele revizyon görmediği anlaşılan 1953 tarih 29 no.lu tapusunun kadastroca 2613 sayılı Yasanın 22/H maddesi gereğince davalı Hazine adına tesbit edilen 58 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı uygulama ile saptandığı cihetle bu taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne ilişkin karara yönelik temyiz itirazı yerinde görümediğinden reddine, hükmün bu kısmının onanmasına; çekişme konusu diğer 59 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün temyizine gelince: bu yer de yine kadastroca 22/H maddesi hükmünce Hazine adına tesbit edilmiştir. Kadastro tesbiti 1939 yılında kesinleşmiştir. Anılan maddede bu tesitlere karşı zilyetliğe dayalı olarak açılacak iptal davalarının 10 yıllık süre tabi olduğu hükme bağlanmıştır. bu süre hak düşürücü süredir. 3402 sayılı Yasanın geçici 4. maddesi ile 2613 sayılı yasa uyarınca yapılan tesbitlere karşı hak arama yönünden getirilen 1 yıllık ek sürenin olayda uygulama yeri yoktur. zira yasa 22/H maddesinde hak aramak için öngörülen süreyi açıkça belirlemiştir. 3402 sayılı yasanın geçici 4. maddesindeki ek süre ancak tesbitlere karşı hak arama yönünden sürenin bulunmadığı hallerde uygulanabilir. Hal böyle olunca mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak iptal istenilen 59 parsel hakkındaki davanın tesbit tarihi ile açıldığı tarih arasında hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle reddedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu parsel hakkındaki davanın da kabul edilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.4.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.