 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1989/2463
K: 1989/6435
T: 23.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yanlar arasında görülen davada;
Davacı, 2778 parsel sayılı taşınmazdaki 10.000/159300 payının davalıya satışı işlemini sahtecilik hukuksal nedeniyle illetli olduğundan, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı Nevzak hakkındaki davanın husumet yöneltilemeyeceği ve davalı kooperatif hakkındaki davanın ise yerinde görülmediği gerekçesiyle reddine dair verilen karar, yasal süresi içersinde duruşmalı inceleme yapılması isteği ile davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere, Medeni Yasanın 931. maddesiyle korunan iyiniyet, tapu sicilindeki kaydın doğruluğuna ilişkindir. Tapu sicili kapsamına girmeyen belgeye dayalı iyiniyetten söz edilemez. Diğer bir anlatımla, sahte bir vekaletnameye dayanılarak yapılan satış işleminde alıcı anılan 931. maddeye tutunmak suretiyle edinmesinin (iktisabının) geçerli olduğunu ileri süremez.
Somut olayda, davacının verdiği İstanbul 4. Noterliği'nce düzenlenen 20.3.1984 gün, 7351 yevmiye numaralı vekaletnamenin Antalya 1. Noterliği'nce çıkarılan 27.2.1985 tarih, 21235 sayılı örneğine (suretine) aslı vekaletnamede bulunmayan "...başkalarını da tevkil, teşrik, azle yetkiil olmak üzere..." sözcüklerinin sahte olarak eklendiği, bu örnek vekaletnameye dayanılarak İstanbul 6. Noterliği'nde düzenlenen 6.3.1985 gün, 34379 yevmiye numaralı vekaletname ile davalı Nevzat'ın "tevkil" edildiği ve bunun tarafından da çekişmeli taşınmazdaki davacıya ait payın diğer davalı kooperatife satış suretiyle temlik edildiği tartışmasızdır. Bu husus, yanların ve mahkemenin de kabulündedir.
Hal böyle olunca, davanın kabul edilmesi gerekirken, kanıtların değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile reddedilmesi isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.5.198 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 100.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden tahsiline ve peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.